Ph düzenleyici, asitlik ya da bazlık özelliğini düzene sokma görevi görür. Ph, kavram olarak ilk defa 1909 yılında Danimarkalı bir kimyager tarafından tespit edildi. Günümüzde ise pek çok alanda kullanılan bir yöntem haline geldi.
Serbest hidrojen ve hidroksil iyonlarına sahip olan asit ve bazlar, bazı nedenlerle ve belirli bir çözelti içinde hidrojen ve hidroksil iyonlarının birbiri ile etkileşimini sabit şekle getirir. Bunlardan birisi tespit etmek için diğerini bilmek gerekir.
Aslında pH, hidrojen iyonu aktivasyonunu sağlamada seçicidir. PH hidrojen iyonun aktivitesi için asit ya da baz derecesi, gereken niceliksel bilgiyi verir. Dolayısıyla alkalinlik ve asitliğin ölçüsüdür.
Ph Düzenleyici Ne İşe Yarar?
Yüksek olması durumunda cilt ve gözler için kötü etkileri olabilen pH değeri, buna benzer rahatsızlıkları yaşamamak adına pH değeri yüksek ürünlerin kullanılmaması her zaman için yararlıdır. Düşük orana sahip havuzlarda ise lekelenmeler, kireçlenmeler ya da bulanıklaşma gibi çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir.
Kimi havuzlarda da güneş, rüzgar ve suda yüzenlerin etkisinden dolayı pH oranı yükselebiliyor. Eğer pH oranı yüksek ise yükselen oranı 7.2 ila 7.6 arasında tutmak için sıvı ya da toz olan pH yükselticiler kullanılır. Sadece havuzlarda değil toprakta, gübrede, idrarda ve çeşitli besinlerde de pH dengesini düzene sokmam gerekir. Bunun için pH düzenleyiciden yararlanılır.
Ph Düzenleyici Nasıl Kullanılır?
Ph düzenleyicinin kullanılmasında fayda sağladığı alanlar vardır. Özellikle ilaçlama suyunun bitki üzerinde homojen olarak dağılmasını ve yapışmasını sağlayan bir yönü vardır. Suyun pH değerini düşürmesi sayesinde ilaçların çabuk ayrışmasını sağlar.
Bu durum yaprak gübrelerinin etkinliğini arttırmasında da etkilidir. Havuzları temiz tutmak için kullanılan klor çoğu zaman pH değerini yükseltici etkiye sahiptir. Toz pH düşürücü ise havuzlardaki pH değerinin olması gereken seviyenin üzerine çıkmasına bağlı olarak tercih edilir. Sıvı ya da toz formda satılan pH düzenleyiciler, asit ve baz içeren bileşenler barındırır.
Ph değerine göre ise gerekli oranlarda uygulanır. Yani nasıl bir yöntem izlenmesi gerekiyorsa ona göre işlem gerçekleştirilir. Toz pH düşürücünün kullanımında her 0.1 birimi düşürmek için 100m 3 suya 300gr – 1.2kg toz ph düşürücü havuza dökülür.
Net olarak dozajlama miktarı toplam alkalinite miktarına bağlıdır. Yapılan ölçümler ile pH değeri hesaplanır. Çoğunlukla pH düzenleyici ürünler elleri yakmaz, ama açık yaralarda can acıtıcı etkiye sahiptir.
Bitkilerin doğru koşullarda büyümesi için pH aralığı önemlidir. Uygun bitki büyümesi için ulaşılması beklenen pH aralığı uygulanacak yere göre değişim gösterir. Bazı mahsuller en iyi 6. 0 ila 7.0 aralığında büyür iken, bazıları hafif asidik koşullar altında daha sağlıklı gelişir. Toprak kireç arayabilir.
Bu yüzden Kirece duyduğu ihtiyacı ve kireç ile ettiği etki toprağın özelliklerine ve bölgenin iklim koşullarına göre değişiklik gösterir. Ph düzenleyiciden en yüksek oranda performans ede etmek için toprak pH’inin ayarlamada toprak ve kullanılan ürün ile ilgili bilgi sahibi olmak çok önemlidir.
Toprağın içinde barındırdığı tutulan kalsiyum, magnezyum, sodyum ve potasyum gibi bazı bazik elementler sayesinde hidrojen iyonları toprağı asitli hâle getirir. Yağışların yıllık olarak yüksek olduğu bölgelerde var olan topraklar daha kurak koşullar altında oluşan topraklara göre daha asidiktir.
Yani anlaşılacağı üzere, çoğu güneydoğu toprağı içerik olarak orta batı ve uzak batı topraklara göre daha asidik durumdadır.
Yağışı daha az alan bölgelerdeki toprakların ise pH düzeyleri yaklaşık olarak 7.0 olacak düzeyde daha bazik olma eğilimindedir. Uzun müddet azotlu gübre ya da çiftlik gübresi ile yoğun çiftçilik yapılan topraklarda asitleşmeye yaşanması muhtemeldir.
Örneğin, Kansas ve Oklahoma gibi bölgelerin bazı topraklarında pH’i 5.0 ve bundan daha düşük olan buğday yetiştirilen bölgelerde, son yıllarda buğdayda alüminyum toksikliği görülmeye başlanmıştır. Bu gelişme ile kireçlenme de tasdiklenmiştir.
Azot seviyesi toprak pH düzeyini etkileyen önemli faktörlerdendir. Azot kaynakları olan gübreler, çiftlik gübreleri ve baklagiller amonyum içeriyor ve üretiyor. Bir bitkinin toprağı amonyum iyonlarını doğrudan emmediği sürece topraktaki asitlik oranı artar.
Topraktaki azotlu gübreleme oranı fazlalaştığı sürece, toprağın asitleşmesi de o kadar artacaktır. Böylece amonyum toprakta nitrata dönüştür (nitrifikasyon) ve H iyonları özgür kalır. Azotun amonyum olarak var olduğu her libresi, asitliği nötralize etmek amacıyla yaklaşık olarak 1.8 libre saf kalsiyum karbonattan faydalanılır.
Bu aşamada sağlanan ve elde edilen nitrat kalsiyum, magnezyum ve potasyum gibi bazik katyonlarla bir araya gelir. Yani, üst topraktan alt toprağa filtrelenmiş olur. Sözü edilen bazlar alınıp H iyonları tarafından değiştirilir, böylece topraklar daha asidik şekle bürünür. Soya fasulyesi, kaba yonca ve normal yonca gibi bazı baklagil çeşitleri anyonlara nazaran daha çok katyon almaya yatkındır.
H iyonlarının dokuları içerisinde bulunan elektrokimyasal dengeyi korumak adına bitki köklerinden serbest olarak salınıma neden olur. Sonuç olarak net bir toprak asitleşmesi gerçekleşir. Toprağın üstteki 6 inçlik kısmında 6.0 üzerinde bir pH orana sahip ise, alt toprak fazla miktarda derece asidik olabilir.
Alt toprağın pH’i 5.0’in altına düşmesi durumunda ise, topraktaki alüminyum ve manganez daha da fazla eriyebilir. Bu durumda bazı topraklarda bitki büyümesi toksik hâle gelebilir. Pamuk ve belirli miktarda soya fasulyesi alt toprakta daha çok çözünür.
Alüminyum seviyesine karşı hassas ürünler için örnek olan ürün verimleri düşük alt toprak pH koşulları altında düşebilir. Tarlalarda bulunan bodur bitkilerin olduğu bölgeler keşfettiğiniz zaman, bu bölgelerden alt toprak örneği alın.
Toprak pH’i son derece asidik olduğu zaman (5.2’nin altında), sonbaharın başlangıcında kireç uygulanmalıdır. Bu aşamada olabildiği kadar diplere ulaşılmalıdır. Kireç vasıtası ile toprak asitliğini iyileştirmek iyi bir toprak üretkenliği sürecinin temeli taşıdır. Kire. sadece toprak asitliğini düzenlemekle kalmaz bunun ötesine geçer.
Kireçleme malzemeleri çözündüğünde toprak asitliğini nötr hale getirir. Bu aşamada kalsiyum ya da magnezyum içerir. Kalsiyum ve magnezyum içeren tüm malzemelerin toprak asitliğini azaltma gibi bir özelliği yoktur. Örneğin, jips (CaSO4) gerektiği miktarda Ca içerir, ama toprak asitliğini yine de düşürmez. Toprakta hidrolize olduğundan dolayı, kuvvetli bir baza ve güçlü bir aside evrilir.
Ph Düzenleyici Fiyatları
Ph düzenlemeyi sağlayan ürünlerin çok çeşidi vardır. Çeşidine ve miktarına göre fiyatları da değişiklik gösterir. Alımı yapılırken de toprakta mı havuzda mı yoksa bir başka amaç için farklı bir alanda kullanılabilecek olmasına bağlı kalarak ürün seçimi yapmaya mutlaka dikkat ediniz.
Tecrübesizseniz satın alırken mutlaka satışını yapan kişiye kullanacağınız alanı söyleyerek ona göre ürün alınız. Ayrıca satıcının tecrübesinden faydalanarak önerilerine kulak vermeniz çok önemlidir.