Yer alması ilk olarak 19. yüzyılda İstanbul ve çevresinde başlayıp günümüz şartlarında ise kolaylıkla ülkenin her bir bölgesinde yetiştiriciliği yapılan meyvelerden bir tanesidir. 2 metreye kadar uzayabilen bu bitkiler ayçiçeği benzeri yapıya sahip olduğu görülmektedir. Ayçiçek gibi sarı papatya çiçekleri açtığı gibi tek farkı olarak yapra yapısıyla beraber çiçeklerin daha ufak olması durumlarıdır.
Ticari açıdan bakıldığında büyük bir hacme sahip değildir. Ülkemizde de ortalama her yıl 25 ile 30 hektar alana ekimi yapılarak direkt yer elması yetiştiricilik yapılmaktadır. Renk olarak da yer elması kabuk rengine göre sarı ya da kırmızı olarak 2 farklı türde bulunur. Yemeklik için kullanılan tür sarı kabuklu olanlardır. Patatese benzer görüntüsü vardır. İri ve daha düzgün şekle sahiptir. Kırmızılar ise biraz daha yamuk, girintili çıkıntılı olan şekilsiz görüntüye sahip olurlar. Hayvan yemi olarak kullanılır. Kökleri %70'e yakın oranla toprakta yetişen ve yaklaşık 25 ile 35 cm toprak derinliğinde bulunurken, beslenme değerlerine göre verimli oluşu da değişkenlik gösterir.
Yer elmasının sebzesi direkt olarak toprak altında yetişir. Toprağın altında kökün ucunda bulunan aşırı büyümeyle oluşan yumrulara yer elması adı verilir. Bitki ne kadar iyi beslenirse, sezonluk verilecek yumru sayısı ile büyüklükler de buna göre iyi oranda değişir. Tohum sayısı olarak da bir yumrudan yaklaşık 10- 30 arasında yumru çıkabilmektedir. Ancak yumru sayısı ne kadar çok olursa, sonra bu yumruların ebat olarak küçüklüğü de söz konusu olmaktadır. Ayrıca yumruları toprağa teker teker atılarak ekildiğinde her yumrunun sayısı 2-3 tane olacak şekilde kaldığı da gözlemlenmiştir.
Yer elması yetiştirmek istenildiğinde bu bitki için en doğru sıcaklık 20 ile 25 C arasında değişir. Eğer 0 derecelerde bir soğukluk olursa, bitkinin toprak üstü kısımları çürür ya da bir diğer deyişle yanar. Toprak altındaki bitkinin geri kalan kısmı ise eksi 15 ile 20 C'de soğuğa kadar dayanabilirler. Gün uzunluğu ne kadar uzun olursa verim de o kadar yüksektir.
Yer elması yetiştiriciliği konusunda toprak isteği seçici olarak bilinir. Genelde toprak türü killi, taşlı ya da ağır topraklardan hoşlanmayan yer alması bitkilerinin bu tarz topraklarda yetiştirilmek istendiğinde, yumru olan kısmı yeterli verimliliğe sahip yetişmemekte ve küçük kalır. Toprak isteği ise yer elmasına uygun olarak taşsız ve kilsiz olması beklenir. Bununla beraber kumlu tınlı ya da tınlı topraklarda yumruklar yeterli verimi alırlar. Bu tür topraklarda hem verimli biçimde hem de iri ve düzgün şekillidir denilebilir. Topraklarda ise organik maddelerin değerli olduğu bilindiği için, bu organik maddeler ne kadar yüksek ise kalite ve verim açısından da o kadar artış gözlemlenir.
Toprak hazırlığı olarak ilk öncelikle derin sürüm yapılması beklenir. Sonbahar sezonunda büyük bir alanda yetiştiricilik olarak yanmış hayvan gübresi dağıtılarak harmanlanır. Mart ayı geldiğinde ise dikim işlemi yapılabilir. Burada toprağın 10 cm altına direkt olarak tohumluk yumrular ocak veya sıralı usulü yöntemiyle beraber dikilebilir. Eğer sıra usulü şekilde dikilecekse, sıralar arası ortalama 70 cm olması istenir. Sıra üzeri 25 cm olacak şekilde dikim yapabilirsiniz. Mart ayında dikilecek olan bu yumrular, 2 haftada sürgün vermekte olduğu bilinir. Her dekar için 100 kg tohum yumru dikilmesi yeterli olmaktadır.
Yer elması olgunlaşıncaya kadar ortalama 2 ile 4 kez çapalama gerekebilir. Bunun için arazide kaymak tabakası adı verilen yerde yabancı ot alanının olduğu alanlarda çapalama yapılarak temizlik şarttır. En son yapılacağı düşünülen çapalamada ise doğrudan boğaz doldurma işlemine geçilerek artık sulama evresine adım atılması istenir.
Boğaz doldurma aşamasında sulama karıklarının da hazırlığı önemlidir. Her ikisi de aynı aşama içerisinde yapabilirsiniz. Suyu seven bir bitki olan yer elması, topraklarda rutubet olmasıyla beraber sizi üzebilir ve çürüme yapabilir. Bu dengelemeyi iyi korumak önemlidir. Eğer sıra şeklinde dikim yapıldıysa, salma sulama kullanılmalıdır. Ocak sistemiyle yapılan dikimlerde ise yağmurlama sulaması yeterli olmaktadır.
Toprak hazırlığı yapılırken yanmış hayvan gübresi yaklaşık 1 dekar için 3-5 ton arasında harcanabilir. Bu sonbaharda yapılan toprak hazırlığı esnasında kullanılacak gübrelemedir. Ayrıca dikimden önce de son toprak işlemi yapılırken her dekar için 10 kg fosfor, 20 kg potasyum ve 5 kg azot verilerek toprağın verimi gübreleme ile arttırılmalıdır.
Her sezon Temmuz ile Eylül aylarında sarı çiçekler açan bu bitkilerde Ekim ayından itibaren ilk haftalar geldiğinde, artık bitkide yukarıdan aşağı doğru kurumalar başlayacaktır. Bu süreç ile beraber artık yer elması, hasat döneminin geldiğini işaret eder. Tabi emin olmak için arazide tüm hasat sürecini başlatmak yerine, birkaç bitki sökülüp son durum, yumruların olgunluk hallerine bakılması gerekebilir. Böylelikle arazide ilk kuruyan bitkiler kesilerek daha sonra elle ya da makine ile patates gibi hasat etme aşamasına geçebilirsiniz.
Hasat yapılan bu yer elması yumrularının temizliğini de direkt olarak havuz ortamında yıkanıp yapılması sağlanmalıdır. Böylelikle yer elmalarının üzerinde bulunan topraklar temizlenir, gün yüzüne olgun yer elmaları çıkmış olacaktır. Depolama konusunda yer elmalarının gölge ve havadar ortamlarda kurumaya bırakılması önemlidir. Bu sayede çürüme, hasat bozulma vs. gibi durumlarla da karşı karşıya kalmazsınız.
Depolama olması istenen yumruların tamamı artık kasa veya çuvallara konulabilir. Yer elmalarının bu şekilde kasalara ayrılmasıyla beraber pazara açılmasına da uygundur. Yer elması depolarında saklanması gerekiyorsa eğer burada nem ve sıcaklık önemlidir. Yer elma depolarının ortalama 8 - 10 C derecede olması gerekir. Nem oranı ise %60 - 80 civarında olması, yer elmalarının ortalama 3 ay kadar muhafaza edilmesinde önemli bir süreçtir. Bu süreyi daha da uzun tutmak isterseniz, sıcaklığı 1-2 C’ye indirerek ve nem oranlarını da %10 daha da azaltarak yaklaşık 6 ay kadar daha depolama durumundan faydalanabilirsiniz.