Latince adı “Crocus Sativus” olan safran, süsengiller familyasından, çiğdem cinsinden soğanlı bir kültür bitkisidir. Bu bitkiden elde edilen baharat da aynı isme sahiptir. Safran, sonbaharda çiçek açar ve 20-30 cm boylarında olan bir bitkidir. Şeritimsi yapraklara sahip olan safran bitkisinin mor çiçekleri de üç tepeciklidir. Çiçeği, tepecikleri ve hatta tepecikleri bitkiye bağlayan yaprak sapı da dahil olmak üzere erkek organları kurutulur. Kurutulan safran bitkisi özellikle gıda boyası ve tatlandırıcı olarak kullanılır.
Ağırlığına göre dünyanın en pahalı baharatı olan safranın anavatanı Güneybatı Asya’dır. Bu pahalı baharat, dünyada çoğunlukla İspanya, Fransa, İtalya ve İran’da üretilir. Türkiye’de ise Karabük ve Safranbolu’da üretildiği görülür. Safran yetiştiriciliğinin tarihi 3000 yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Yetiştiriciliğine ilk olarak Yunanistan civarlarında başlanmıştır. 80.000 safran çiçeğine karşılık yarım kilo safran baharatı ancak elde edilir.
Safran baharatının keskin bir tadı vardır ve kokusu samana benzetilse de kendine has, özel kokuludur. Sebebi bileşiminde bulanan kimyasallardır. Safran yiyeceklere parlak sarı bir renk katmasıyla da ünlüdür.
Safranın başlıca kullanım alanı gıdadır. Yemeklerde, hazır besinlerde, likörlerde, şekerlemelerde ve şuruplarda renklendirici ve tat verici özelliği sebebiyle sıklıkla tercih edilir. İlaç sektörü, kumaş boyama ve parfüm yapımı gibi sektörler de safranın kullanıldığı bir diğer alanlardandır.
Safranın ilginç kullanım alanları da vardır. Bunlardan biri havas yazmaları için kullanılmasıdır. Bitkinin renk verici özelliği kullanılarak bu yazılar için özel mürekkep hazırlanır. Bu mürekkep oldukça pahalı bir üründür.
Safran bitkisinin tohumları başak kısmı içinde yer alır. Bu tohumlardan safran yağı elde edilir. Bu yağ oldukça faydalıdır.
Safran özellikle Çin ve Hindistan’da kumaş boyası ve parfümeride kullanılır.
Safran genellikle et, tavuk ve balık yemeklerinde kullanılsa da pilav, sebze yemekleri ve unlu mamüller için de vazgeçilmez bir baharattır. Safran yemeklere keskin ve güzel bir tat katar. Yoğun bir tada sahip olduğu için yemeklerde çok az kullanılması yeterlidir. Uzmanlar safran kullanımının sınırlarının altını çizmektedir. Günlük tüketim 1 çay kaşığını aştığı takdirde safran zehirleyici olabilir. Ayrıca safran erken doğum ve düşük tehlikesi de yaratacağı için hamileler tarafından tüketilmemesi önerilir.
Safranın içeriğinde mineral ve vitaminler yer alır. Bunlar soğuk algınlıklarında ateş düşürücü ve enerji verici etki gösterir. Akciğer hastalıklarında özellikle bronşit ve astım rahatsızlıklarında etkili olmasıyla bilinir. Solunumu da dengeler.
Tansiyon ve kolesterolü düşürür. Bu sayede kalp rahatsızlıklarını engellediği ve kalbi koruduğu düşünülür.
Safranın yeme isteğini azaltarak beslenme bozukluklarına iyi geldiği kanıtlanmıştır. Bu özelliği sayesinde obeziteyle savaşta kullanılır.
Yapılan bilimsel çalışmalar sayesinde safranın seratonin düzeyini dengelediği tespit edilmiştir. Bu sayede safran duygusal kontrol bozukluklarını kontrol eder. Depresyon başta olmak üzere anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıklara çözüm getirebilir. Uyku kalitesi ve motivasyon düzeyini de artıran özelliği vardır.
Afrodizyak etkisi ile sinirleri uyarır. Bu sayede erkeklerde cinsel isteği ve performansı artırır. Kadınlarda ise adet döneminde meydana gelen ağrıların hafiflemesine yardımcı olur.
Safranın antioksidan ve anti kanserojen etkileri bulunur. Bu etkiler sayesinde tümörlerin yayılmasını engelleyebileceği gibi aynı zamanda tümörlerin küçülmesine de yardımcı olur.
Hafızayı güçlendirme özelliği sayesinde son yıllarda Alzheimer tedavisinde alternatif bir yöntem olarak kullanıldığı bilinmektedir.
Safran tozu kullanılarak hazırlanan yüz maskeleri vardır. Bu maskeler cildin daha canlı ve pürüzsüz görünmesine yardımcı olur.
Tüm bu faydaların yanında safran diş sağlığı üzerinde de etkilidir. Diş eti kanamalarından diş çürüğü oluşumunun engellenmesine kadar geniş bir etkisi vardır. Safranın sadece dişler değil gözler de dahil olmak üzere pek çok farklı organa faydası vardır.
Bilinçli kullanıldığı sürece çok fazla faydası olan safranın bazı zararları da vardır. Safran sinirleri uyardığı için hamilelikte düşüğe neden olabilir. Günlük 30 miligram üzeri kullanılması zehir etkisi yaratabilir. Aşırı tüketimi böbreklerde hasar bırakmasına neden olabilir. Kan akımını hızlandırdığı için kanamaların artmasına ve durdurulamamasına neden olabilir.
Hidroponik safran yetiştiriciliği yani topraksız safran yetiştiriciliği, bitkinin aroma, tat ve uzun ömür gibi pek çok başka faktörünü etkiler. Safran, dünyanın en pahalı baharat çeşitlerinden biridir. Yetiştiriciliği zordur ve zaman alır. Yetiştirme ve hasat etme süreci çok zahmetli olduğu gibi bir hektarlık ekimden de yalnızca 6 kilogram safran elde edilir.
Safran ampullerinin yılın uygun zamanlarında bulunması sayesinde, safran bitkisinin sera koşullarında büyümesi nispeten kolaylaşır. Ortalama bir safran soğanı bir ila üç çiçek üretir.
Topraksız safran kültürü, bitkinin normalde yetişmesinin zor ve hatta imkansız olduğu koşullar altında yetişmesine olanak verir. Bu yöntem sayesinde safran bitkisinin büyüme ortamı ve beslenmesi en iyi şekilde kontrol edilir. Elde edilen mahsüller daha kaliteli ve verimli olur. Topraksız safran yetiştiriciliği; bitkinin köklerinin ya sürekli oksijenlenmiş statik bir besin çözeltisinde ya da düzensiz akan bir besin çözeltisinde tutulmasıyla gerçekleştirilir. Safran soğanlarını büyümesi için koyabileceğiniz su pH’ı 6 ile 6,25 arasıdır.
Hidroponik yetiştirme için dört kanaldan oluşan bir mikrofiber sünger gerekir; bir toplama borusu; bir toplama tankı; ve giriş akışını destekleyen dört boru. Borular genellikle eşit aralıklara yerleştirilmiş deliklere sahip PVC plastikten yapılır. Besleyici sıvı sürekli havalandırılır ve toplama tankında depolanır. Tüm sistemin doğrudan güneş ışığı alması gerekir.
Topraksız yetiştirilmesi mümkün olan safranın başka yerlerde de yetiştirilmesi mümkündür. Evinizde safran yetiştiriciliği yapabilirsiniz. Nasıl olmalı neler yapılmalı diye uzunca düşünmenize gerek yok. Evinizde safran yetiştiriciliği için şu 4 maddeye ihtiyaç vardır; safran soğanı, geniş bir saksı, humuslu toprak, sprey şişe ve su.
Öncelikle minerali yüksek olan topraklardan daha iyi verim alabileceğinizi belirtmek gerekir. Safranı ekeceğiniz toprağı iyice karıştırmalısınız. Toprak hazır olunca soğanların dikim aşamasına geçebilirsiniz.
Safran soğanlarını yaklaşık 20 cm derine ekmelisiniz. Soğan ekimi için en uygun zaman ağustos ayıdır. Ekim ardından tohumlara ilk sularını vermeyi unutmayın. Vereceğiniz su toprağın nemli kalacağı kadar olsa yeterlidir. Çok su verirseniz safran soğanı çürüyebilir.
Safran bitkisinin çiçek vermesi ekiminden 2 ay sonra meydana gelir. Fakat çiçek vermek ve safran elde etmek aynı şey değildir. Safran ilk yılında bitkisini vermez. Önce çiçeklenme dönemi yaşar. İkinci yılında bitki tam anlamıyla büyür.
Safranın bakımı emek ister. Sıradan saksı bitkilerine benzemez, ekstra ilgi bekler. Safran yetiştirirken dikkat edilecek önemli noktalar vardır. Safran bitkisinin suya çok ihtiyacı olmasa da kuruluğa dayanamaz. Sulamanın periyodik olması bitki gelişimi için önemlidir.
Safran, taban suyu yüksek topraklarda sağlıklı büyümez. Drenajı iyi, kumlu ve gevşek topraklar safran için en ideal olanlardır. Saksıda yabancı otlar varsa temizlenmesi gerekir. Bu sayede toprak rahatlar.
Safran akdeniz iklimini sevdiği için evde yetiştiriliyorsa güneşli alanlar tercih edilmelidir. Gübrelemesi de saksı ebatına göre yapılmalıdır. Gübre organik ve doğal olmalıdır. Budama çok dikkatli yapılmalıdır. Safran soğanlarına zarar vermeden dipten alınan fazla otlar,köklerin nefes almasına yardımcı olur.
Safran yetiştiriciliği ve topraksız safran yetiştiriciliği hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak isterseniz bizimle irtibata geçebilirsiniz.