Soya fasulyesi olarak da adlandırılan soya bitkisi, Doğu Asya baklagilleri arasında yer almaktadır. Asya yemekleri ile ünlenen bu bitki, binlerce yıldır lezzetini kaybetmeden dünya geneline taşınmıştır. Günümüzde çoğunlukla Güney Amerika, Kuzey Amerika ve Asya kıtalarında yetiştirilen bu bitki, uygun koşullar altında hemen her kıtada yetiştirilmeye uygundur.
Soya bitkileri baz alınarak un, protein tozu, süt, sos ve yağ gibi oldukça çeşitli ürünler oluşturulmaktadır. Faydası saymakla bitmeyecek olan fasulyenin tüm metabolizma üzerinde olumlu etkileri olduğunu söylemek mümkündür. Çeşitli kanser türleri, diyabet hastalığı, kemik sağlığı, hormonal sağlık, organ hasarları, vitamin ve mineral eksikliklerinin hemen hepsinde etkili bir yiyecektir.
Soya tarımıyla birlikte dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Bu noktaların başında ise bitkinin bölümleri gelmektedir. Soya bitkisini iyi tanımak, ekim ve hasat dönemlerinde doğru hareket etmekle eşdeğerdir.
Soya tarımı için öncelikle tarım yapılacak ürünü iyi tanımak gereklidir. Bunun için şu bitki özelliklerini öğrenmek gereklidir:
Soya fasulyesi yetiştiriciliği kapsamında toprak ve iklim özellikleri en çok dikkat edilmesi gereken özelliklerdendir. Ekim alanında yetiştiricilik için uygun olmayan özellikler olması durumunda istenilen verim alınamayacaktır.
Soya fasulyesi bitkisi, farklı iklimlere kısa zamanda uyum sağlayabilir. Bu sebeple şu anda dünya genelinde pek çok ülkede yetiştiriciliği yapılmaktadır. Mayıs ve Eylül ayları arasında günlük sıcaklığın 25 dereceyi gördüğü yerlerde üretim kolaylıkla gerçekleştirilebilir. Fakat bunun yanında 18 derecenin altı ile 40 derecenin üstündeki sıcaklıklarda üretim yapılamaz.
Soya bitkisinin yetişme döneminde 500-600 mm’lik su alması gerekir. Bu sebeple Karadeniz bölgesi gibi sık yağış alan bölgelerde yetiştirilmesi tercih edilse de diğer bölgelerde de sık ve bol sulama ile yetişmesi sağlanabilir. Tohumların ekim zamanı için en uygun dönem ise toprağın ısınmaya başladığı Nisan ayının sonları idealdir.
Soya, çok kumlu olmayan topraklar dışındaki her toprakta yetişmektedir. Soyanın yetişmesi için ise toprağın asidinin pH 6-6.5 arasında olması gerekir. Bununla birlikte ekim sırasında asitli gübrelerin tercih edilmesinden de kaçınılmalıdır.
Brezilya, Arjantin ve Çin topraklarında sık sık rastladığımız soya fasulyesinin yetiştiriciliğinde gübreleme işlemi oldukça önemlidir. Toprağı ekime, iklimi de yetişmesine elverişli olan bölgelerde bile eğer ki gübreleme işlemi doğru ve düzenli şekilde yapılmıyorsa istenen verim elde edilemeyebilir.
Bir tür baklagil bitkisi olan soyanın köklerinde bulunan nodüller (tomurcuklar) ortalama 12 ile 15 gün arasında oluşmaya başlar. Çiçeklenme döneminden 2 hafta kadar sonra ise baklalar yavaş yavaş görülür fakat yine de baklalar içindeki taneler tam oluşmamıştır. Baklaların tamamen dolması ise bir ay kadar sürmektedir.
Soya ekimi mevsiminden ortalama 1,5-2 ay sonra görüşen baklaların dolması dönemi, köklerin besin maddesi alımı açısından oldukça kritiktir. Eğer ki bir tarlada ilk kez soya bitkisi yetiştirilecekse ya bakteri aşılaması yapılmış olan tohumlar ekilmeli ya da tohumlara zamanında aşılama yapılmalıdır.
Hem insan hem de hayvan beslenmesi açısından önemli bir etkiye sahip olan soya, son yıllarda araçlarda yakıt olarak da kullanılmaya başlanmıştır. Bu sebeple yetiştiricilik aşamasında oldukça dikkatli yaklaşılmalıdır. Soya üretimi sırasında ne kadar gübreleme yapılması gerektiğine dekardan alınacak ürün miktarı ve o toprakta daha önce soya yetiştirilip yetiştirilmediğine göre karar verilmektedir.
Gübreleme esnasında “özendirme” denilen uygulama yapılmalıdır. Soyanın gelişme sürecini hızlandırmak ve toprağın ürün vermesine yardımcı olmak adına yapılan bu gübreleme aşamasında 2,5 ile 3 kg arasında saf azot dekara aktarılır. Azot ile birlikte bitkinin ihtiyacı olan fosfor ise 6 kg olarak aktarılır. Bu bağlamda toprak isteği göz önünde bulundurularak ekim sırasında 13 ile 15 DiAmonyum Fosfat (DAP) verilmesi uygundur.
Soya fasulyesini gübreleme açısından başka bir seçenek de 13 kg Amonyum Nitrat ve 35 kg Süper Fosfat ürünlerini aynı anda uygulamaktır. Bu gübreleme sonucunda soya bitkisinin köklerinde yetişmesine yetecek kadar azot birikecektir. Bakteri aşılama esnasında azot aktarımının ayrıca yapılmasına da gerek kalmayacaktır.
Soya üretimi esnasında çok fazla azotlu gübre kullanıldığında hem yumru oluşumu azalacak hem de bakteriler tembelleşecektir ki bu da kök bölgesindeki azot üretimini düşürür. Ürün çıkışından 2-3 hafta sonrasında kökler incelendiğinde yumrucukların oluşmamış olması ya da yumrucukların iç renginin siyah veya yeşil olmasından bakterinin öldüğü anlaşılır. Bu durum genelde azotun fazla verilmesinden kaynaklanmaktadır. Eğer böyle bir durum yaşanmışsa sulama öncesinde toprağa 10 kg üre ve 20 kg Amonyum Nitrat verilmeli, sonrasında sulama yapılmalıdır.
Soya üretimi sırasında anızlar yakılmamalıdır. Anız yakıldığında azotu bağlayan toprak bakterileri de ölür. Bu da istenilen verimin alınmamasına sebep olur.