Protein açısından zengin olan baklagiller araştırıldığında karşımıza direkt olarak nohut çıkacaktır. İçerisinde yer alan proteinin yanı sıra demir, çinko, magnezyum ve fosfor da barındırmaktadır. Özellikle kış yemeklerinde muhteşem lezzeti le kendisine yer bulan nohut herkes tarafından sevilen baklagiller arasında sayılabilir.
Baklagiller ailesinin protein deposu olan nohut dünyanın birçok farklı bölgesinde yetiştirilmektedir. Ülkemizde de nohut yetiştiriciliği birçok insanın geçim kaynağıdır. Farklı iklimlerde ve toprak yapılarında yetişme özelliği bulunduğundan rahatlıkla yetiştiriciliği yapılabilir.
Nohut yetiştiriciliğinden toprak hazırlama aşamasından sulamaya, gübrelemeden hasada kadar işlemlerin tamamı çok büyük bir öneme sahiptir. Aşamalar ne kadar doğru bir şekilde uygulanırsa alınan verim o seviyede yüksek olacaktır.
Nohut tohumları genellikle sıcak bölgeleri tercih etmektedir. Çok kurak bölgelerde büyümeyi tercih etmez. Tohumların çimlenebilmesi için sıcaklıkların 15-30 °C aralığında seyretmesi gerekmektedir. En uygun çimlenme sıcaklığının kaç olduğu sorusuna 20 °C olarak cevap verilebilir.
Nohut çeşitleri yapısına göre 5 cm. kar örtüsü altında -29 °C, kar örtüsü olmadan -13 °C sıcaklığa dayanabilmektedir. Tüm nohutlar için bunu söylemek oldukça zordur.
Nohutta vejetatif gelişmenin erken döneminde istenen sıcaklıklar geceleri 21-24 °C, gündüzleri ise 29-30 °C arasında değişmektedir. Bitkinin gelişmesi ve çiçeklenme dönemine girmesi sonrasında ise geceleri 18-21 °C, gündüzleri 26-29 °C sıcaklık isteği ortaya çıkmaktadır.
Nohutun toprak isteği son derece geneldir. Birçok farklı toprak türünde rahatlıkla nohut yetiştiriciliği yapılabilir. Yalnızca çok fazla su tutan ya da kum oranı çok yüksek olan topraklarda gelişmesi mümkün olmaz.
Tuzlu topraklara karşı dayanıklı bir üründür. Bu özelliği bakımında diğer baklagillerin her zaman önünde yer almaktadır. Tuzlu toprakların ıslah edilmesi aşamasında nohut rahatlıkla kullanılabilen bir ürün olarak gösterilir.
Kireçli topraklarda yetiştirilirse taneleri daha sert bir yapıda olacaktır. Toprağın kalsiyum yönünden çok zengin olması durumunda nohut olumsuz etkilenecektir. Yüksek kalsiyumlu topraklarda yetiştirilen nohutlar çok daha zor pişmektedir.
Toprakta istediği pH değeri 6-9 arasındadır. Oldukça geniş bir aralık verilmesi nohudun ne kadar dayanıklı olduğunu ortaya koyan etmenlerden bir diğeri olarak gösterilebilir. Nohut tohumlarının çimlenmesi isteniyorsa tarla kapasitesinin %15’in altında olması gerekmektedir.
Nohutta ekimden önce çok ince bir tohum yatağının hazırlanmasına gerek yoktur. Toprağın ihtiyacı olan işlem derin sürüm işlemidir. Ülkemizin nohut yetiştiriciliği yapılan bölgelerinin tamamında kışlık tahılların hasat işleminin yapılmasının ardından nohut için toprak hazırlığına başlanır.
Toprak hazırlığı sonbahar aylarında ilk yağmurlardan önce pullukla 15-20 cm. derinlikte ilk sürüm işleminin yapılmasıyla başlar. Bunun sonrasında ilkbahara kadar beklenmesi gerekecektir.
Ekimden önce ikinci bir toprak işlemesi yapılmalıdır. Toprak tava geldiği gibi Mart ayının ilk haftasında kültivatör ve tırmık ya da diskaro ve tırmık kullanılarak 10-15 cm. derinlikten toprak işlenir. Bu işlem sonrasında oldukça düzgün bir tohum yatağı hazırlanmış olacaktır.
Su miktarının düşük olduğu bölgelerde toprak hazırlığı yapılıyorsa çok daha dikkatli davranılması gereklidir. Yapılan bu işlemlerde toprağın su kaybına sebebiyet verilirse süreç olumsuz bir şekilde etkilenmiş olur.
Baklagiller her zaman azot ihtiyacı duyan ve bu ihtiyacı köklerindeki bakteriler sayesinde karşılayan ürünlerdir. Nohut da bu kategoride yer alan ürünlerden bir tanesidir. İlk defa nohut yetiştiriciliği yapılacaksa havanın serbest azotunu alabilmek için bu bakterilerin bitkiye kazandırılması gerekir. Bu da aşılama işlemi ile gerçekleşmektedir.
Uzun süredir nohut yetiştirilen bölgelerde bitkinin ihtiyaç duyacağı azotun tamamen bakteriler sayesinde karşılanacağı düşünülebilir. Ancak bu doğru bir kanı olmaz. Bakteriler belirli bir dönemden sonra azotu bitkiye kazandırmaya başlarlar. Öncesinde gerekli duyulan azot için 2-4 kg/da saf azotun kullanımı gerekli olacaktır.
Kök sisteminin ve bitkinin olgunlaştırılmasının hızlı bir şekilde gerçekleşmesi isteniyorsa 6-8 kg/da P2O5 verilmesi gerekir. Gübreleme işlemleri yapılırken bünyesinde %18 azot ve %46 P2O5 içeren diamonyum fosfat gübresinin kullanımı doğru olur. Böylece nohudun ihtiyaç duyduğu her iki madde de başarılı bir şekilde karşılanacaktır.
Nohutta ekim zamanı sıcaklıklara göre belirlenmektedir. Ülkemizin farklı bölgelerinde yetiştiriciliği yapılan nohut genellikle Şubat ayının ortası ile Nisan ayının ortasındaki süreçte ekilmektedir. Ekim işleminin ilkbaharın son donlarından 10 gün önce yapılması önerilir.
Orta Anadolu bölgemizde ekim işlemlerinin ilkbahar aylarında yapılması gerekli olur. Aksi halde ciddi hastalıklar ortaya çıkabilir. Ancak verimin iyi düzeyde olabilmesi için ilkbaharda olabildiği kadar erken ekimlerin gerçekleşmesi gerekir.
Ilıman iklime sahip olan bölgelerimizde ise Şubat aylarında ekim işlemleri gerçekleştirilebilir. Böylece nohuttan çok üst seviyede bir verim almak mümkün olacaktır.
Nohut ülkemizde serpme ekim yöntemiyle ekilmektedir. Serpme ekim yöntemi daha fazla nohut tohumu kullanılmasına sebep olur. Bazı bölgelerimizde nohut yetiştiriciliği yapılırken sabah çizgisine nohut ekimi yapılır.
En uygun olan ekim işlemi ise mibzerle ekimdir. Mibzerle ekimde tohumlar belirli bir sırada ve aralıkta ekilir. Sıraya ekim işlemini gerçekleştirebilecek olan mibzerler genellikle fasulye ya da mısır mibzerlerinin değiştirilmesi ile elde edilen mibzerlerdir.
Nohut yetiştiriciliğinde en uygun ekim sıklığı Orta Anadolu bölgesinde yakalanır. Metrekareye 100 bitki sığmaktadır. Güney Marmara bölgesinde 40, Ege Bölgesi’nde ise 50-75 arasında bitki sığmaktadır.
Ekim işlemlerinde sıra arası ot kontrolünün çapa makinesi ya da elle yapılacak olmasına göre değişir. Eğer makine ile yapılacaksa sıra arası 45 cm. olarak belirlenmelidir. Bu aralık elle ot kontrolü yapılacaksa 30-35 cm. seviyesine geriler.
Ekim derinliği her zaman 5-6 cm. olmalıdır. Ekim işlemi 10 cm derinlikte uygulanırsa çiçeklenme zamanı gecikecektir. Bu durumda meyve ve çiçek miktarı düşer.
Nohut yetiştiriciliğinde karşılaşılan en büyük problemlerin başında yabancı otlar gelmektedir. Nohutta ekim geç ilkbaharda yapılmışsa yabancı ot problemi çok fazla sorun yaratmaz. Çıkan otlar rahatlıkla elle temizlenebilir.
Ekim işlemi erken dönemde yapılırsa verim çok yükselirken yabancı ot problemi de artacaktır. Bu durumda yabancı ot kontrollerinin düzenli yapılması ve otların nohuttan uzaklaştırılması gerekmektedir.
Nohudun bakım işlemlerinde sulama da önemli rol oynar. Ülkemizde genellikle kuru da yetiştirilen ürünlerden bir tanesidir. Kurak koşullarda sulama işlemleri yapılırsa ürün garanti altına alınmış olur. Su eksikliği çekmeyeceği kesindir.
Son dönemde yapılan araştırmalar nohudun 3 defa sulanmasının verimi önemli oranda arttırdığını göstermektedir. Sulama işlemleri çiçeklenme başlangıcında, bakla bağlama başlangıcında ve tane doldurma evresinde yapılmalıdır.
Hasadın doğru zamanda yapılması alınan ürün miktarını ve kaliteyi olumlu yönde etkileyecektir. Ekim tarihi ve iklim durumuna göre değişiklik gösterse de ekim işleminden 95-120 gün sonrasında hasat işlemi için uygun şartlar sağlanmış olur.
Bitkinin yaprakları kırmızımsı bir kahverengiye döndüğünde hasat işlemleri yapılabilir. Yapılan hasat işlemlerinin arından bitkilerin yığın halinde tarlada kurumaya bırakılması gereklidir.
Hasat yapılan nohutta nem oranı %13,5 değerinin üzerindeyse bu ürün direkt olarak satışa gönderilemez. Uygun depolama alanlarına götürülmesi ve burada bekletilmesi gerekli olacaktır. Nem oranı ne zaman %13,5 seviyesinin altına inerse o dönemde nohutlar satışa hazır bir hale gelir.