Mercimek çeşitleri baklagiller içerisinde çok önemli bir yere sahiptir. Çok besleyici bir ürün olması mutfakların vazgeçilmezleri arasında kendine yer bulmasını sağlar. Mercimek tek yıllık bir bitki türüdür. Çeşidine göre boyları 15 cm. ile 75 cm. arasında değişiklik gösterir. Tek dallı bir gövde yapısına sahiptir.
Birçok baklagil çeşidinde olduğu gibi kökünde Rhizobium bakterisi yaşamaktadır. Bu bakteri sayesinde havadaki serbest azot depo edilip ihtiyaç duyulduğunda kullanılmaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni kapsayan GAP projesindeki ekim alanlarının yaklaşık olarak %25’lik kısmı baklagillere ayrılmıştır.
Baklagillerin içerisinde kırmızı mercimek yetiştiriciliğinin oranı %85 seviyesindedir ve açık ara lider konumdadır. Yetiştirilen mercimeğin çok büyük bir kısmı ülkemizde kullanılırken kalanı ihraç edilmektedir.
Mercimek, sıcak ve ılıman iklimleri seven bir üründür. Tropik bölgelerdeki sıcaklıklar mercimek için biraz fazla olsa da bu bölgelerin yüksek kısımlarında ya da havaların serinlediği dönemlerde yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Yemeklik baklagiller arasında yapılan araştırmalar mercimeğin sıcağa, kuraklığa ve fazla soğuklara karşı en dayanıklı ürün olduğunu ortaya koymuştur. Yaz sıcaklarının çok erken geldiği, yazın sıcak ve kurak geçtiği bölgelerde yazlık mercimek yetiştirilmemektedir. Bu bölgelerde kışlık kırmızı mercimek üretimi yapılır.
Mercimeğin çimlenmesi için en uygun sıcaklıklar 8-13 °C aralığındadır. Mercimeğin ekim işleminden hasat işlemine kadar geçen süre iklime bağlı olarak değişiklik gösterse de genelde 6-7 ay sürmektedir.
Mercimek yetiştiriciliği kumludan ağır killi topraklara kadar birçok farklı toprak çeşidinde gerçekleştirilebilmektedir. İyi bir verim için gerekli olan toprak ise iyi havalanan, sıcak, kumlu-tınlı kireçli topraktır. Çok ağır topraklarda ya da artık taşlaşmış olan killi topraklarda dahi mercimek yetiştiriciliği yapılabilir.
Ülkemizin birçok farklı bölgesinde mercimek yetiştiriciliği yapılırken toprağın pH değerinin 5,5-6,5 arasında olması istenmektedir. Hafif asidik olarak tanımlanan ve pH değerinin bu aralıkta olduğu topraklarda mercimekten yüksek verim almak mümkün olmaktadır. Toprağın pH değeri 9’u aşarsa kök yumruların oluşması çok zorlaşacak ve verim hızla düşecektir.
Mercimek yetiştiriciliği yapılırken toprağın doğru seçilmesinin ardından bakımlarının eksiksiz yapılması verimi maksimum seviyeye çıkarmaktadır.
Mercimek ekimi yapılırken ülkemizin bazı bölgelerinde münavebeli tarım uygulamaları kullanılmaktadır. Bazı bölgelerinde ise toprak nadasa bırakılır. Ancak son dönemde yaşanan gelişmeler bu uygulamaların artık tercih edilmemesini sağlamıştır.
Mercimek fiyatının yükselmesi ve mercimekten sonra ekilen buğday ve arpanın herhangi bir verim sorunu yaşamaması ekim nöbeti uygulamalarının tercih edilmesine sebep olmuştur. Her geçen gün mercimek yetiştiriciliğinden nadas alanları ortadan kalkmaya başlar.
Kuru tarım yapılan alanlarda tahıldan sonra tarlayı nadasa bırakmak yerine mercimek yetiştiriciliği yapmak en doğru seçim olacaktır. Üreticinin kârı ciddi seviyede artış gösterir. Mercimek ekilirse hem mercimekten elde edilen kâr söz konusu olur hem de tahıldan alınan verimde herhangi bir azalma yaşanmaz.
Mutfakların vazgeçilmezleri içerisinde yer alan mercimek tek bir çeşit ile karşımıza çıkmamaktadır. Mercimeğin birçok farklı çeşidi bulunurken yetiştiriciliği yapılacak olan mercimeğe toprak ve iklim koşullarına göre karar verilir.
Ülkemizde yetiştirilebilen mercimek çeşitleri;
İsimlendirilmesi renklerine göre yapılan mercimeklerin ebatları ve lezzetleri birbirinden farklıdır. Uygun bir biçimde pişirilebilmesi için gerekli olan sıcaklıklar ve yöntemler farklı olduğundan tamamı mutfaklarda tercih edilebilir. Tabi ki en çok kullanılan mercimek türü olarak kırmızı mercimek ve yeşil mercimek gösterilmektedir. Bu ürünlerin çorbası ve yemekleri insanlar tarafından her zaman tüketilmektedir.
Mercimek yetiştiriciliğinde topağın ekime hazırlanması iki farklı şekilde yapılmaktadır. İlk yöntem olarak tahıl hasadını gölge tavındayken 15 20 cm derinlikte ilk sürüm ile birlikte anız bozma işlemi gerçekleştirilir. Ardından sonbahara kadar beklenmesi gerekmektedir.
İlk yağmurlar düşmeye başladığında toprak tava gelecektir. Bu dönemde yabancı otlar da çimlenmeye başlar. Bu dönem geldiğinde toprak ikinci kez işlemden geçirilmelidir. İkinci işlem kültivatör ve tırpan kullanılarak yapılabileceği gibi gobledisk ve tırpan kullanımı ile de yapılabilir. Gerçekleştirilen bu işlemler sonrasında tohum yatağı hazır hale gelecektir.
İkinci hazırlık yönteminde ise anız bozma işlemi söz konusu olmamaktadır. Toprak sonbahara kadar herhangi bir işlem yapılmadan beklenir. Sonbaharın ilk yağmurları düşmeye başladığında çalışma zamanı gelmiş demektir.
Yabancı otların çimlenmeye başlaması ve toprağın tava gelmesinin ardından 15-20 cm. derinlikte pullukla toprak işlenir. Bu işlemden sonra kültivatör ve tırpan ya da gobledisk ve tırpan kullanımı ile ikinci işleme aşaması tamamlanmış olur. Toprak ekim için hazır hale gelecektir.
Mercimeğin ekim zamanında iklim ve çevre şartlarına göre değişiklikler yaşanmaktadır. Bulunulan bölgeye göre en iyi dönemlerin öğrenilmesi ve bu dönemlerde ekim işlemlerinin yapılması gerekir. Ekim işleminde mutlaka mibzer kullanılması gerekli olacaktır.
Ekilecek tohum yerli ise 9 kg/da tohum kullanımı gereklidir. Tohumun çimlenme yüzdesi ve temizliği iyi durumda değilse tohum miktarı değişir. Tohumun kalitesi üst seviyede değilse ekim işleminde kullanılan tohum miktarının yükseltilmesi gerekecektir.
Toprağın çeşidi ne olursa olsun ekim derinliği 4-5 cm. seviyesinde olmalıdır. Bu hiçbir zaman değişiklik göstermez. Ekim işleminde sıra arası mesafelerin 15-20 cm. olması gereklidir. Mibzerin ayakları bu mesafeye uygun bir şekilde ayarlanarak ekim işlemi yapılmalıdır.
Mercimek yetiştiriciliğinde bitki azota ve fosfora ihtiyaç duymaktadır. Gübreleme işleminde ne kadar gübrenin kullanılması gerektiği farklı etmenlere bağlı olur. Bu sebeple de profesyonel firmalardan yardım alınması gereklidir. Firmalar tarafından yapılan toprak analizleri incelenerek ne kadarlık bir gübre kullanılacağına karar verilecektir.
İçeriğinde %18 oranında azot ve %46 oranında P2O5 bulunduran diamonyum fosfat gübresinin kullanımı uygun olmaktadır. Bu gübre mercimek yetiştiriciliği için ihtiyaç duyulan maddelerin tamamını bünyesinde bulundurmaktadır.
Fosforlu gübrelerin tohuma karıştırılarak toprağa katılması olumsuz sonuçlar doğurur. Bu durumda mercimeğin çimlenmesi engellenir. Olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması adına gübrelerin tohum sıralarının biraz alt ve kan kısmına gelecek şekilde verilmesi gerekir. Bu işlem tarımda bant halinde gübreleme olarak isimlendirilmektedir.
Mercimeğin bakım işlemlerinde sulama çok önemli bir yere sahip değildir. Oldukça dayanıklı bir bitki olan mercimek susuzluğa karşı da bu dayanımını gösterir. Genellikle mercimek yetiştiriciliği sırasında sulama işlemleri yapılmamaktadır.
İlk yağmurlar toprak yüzeyine düşmeye başladığında mercimek gerekli suyu buradan sağlayabilir. Çok yüksek seviyede su ihtiyacı olmadığından hafif yağmurlar dahi mercimeği doyuracaktır. Bazı bölgelerimizde çok kurak geçen yetiştirme dönemlerinde sulama ihtiyacı ortaya çıkabilir.
Aşırı kurak geçen dönemlerde mercimeğin 1-2 defa sulanması uygun olacaktır. Ancak mercimeğin fazla sudan zarar gördüğünün bilinmesi gerekir. Bu sebeple de sulama işlemlerinin oldukça hassas bir şekilde yapılması şarttır.
Mercimek yetiştiriciliğinde bakım işlemlerinin çok zor olduğu söylenemez. Mercimekten verim alınabilmesinin önündeki en büyük engel her zaman yabancı otlar olmaktadır. Mercimeklerin yabancı otlardan etkilenmemesi için ekim işlemleri belirli bir dönemde yapılmalıdır.
Yabancı otların çimlenmeye başlamasının ardından bu otların ortadan kaldırılması, toprağın işlenmesi ve ekim işlemine hazır hale getirilmesi gerekir. Yabancı otlardan arınmış olan topraklara ekim işlemi yapıldığında mercimek ilk döneminde herhangi bir zarar görmez. Sonrasında ise yeni otlar çimlenmeye başlayacaktır.
Tekrardan çimlenen yabancı otların elle yolunması söz konusu olabilir. Ancak çok büyük alanlarda yabancı otlar yolunmak isteniyorsa yüksek miktarda bir iş gücü gerektirecektir. İş gücü aynı zamanda masraf anlamına geldiğinden hesabın iyi bir şekilde yapılması şarttır.
Mercimek yetiştiriciliğinde yabancı otlardan korunmak için ilaçlar kullanılmaktadır. Yabancı otlardan ilk etapta ekim aşamasında kurtulmak gerekir. Sonrasında tekrardan çıkıp mercimeklere zarar vermesi ilaçlar ile engellenmektedir. Yabancı otlar çıkmadan önce toprağa verilen ilaçlar hala deneme sürecinde olduğundan kullanıma çok uygun olmaz. Otların çıkmasının arından kullanılan ilaçlar son derece doğru bir hamle olacaktır.
Mercimek yeşil kurdu zararlılar arasında en büyük rahatsızlığı verenlerden bir tanesidir. Hem mercimeğe hem de nohuda zarar verebilen bir canlıdır. Yumurtadan çıkan larvalar yaprakları ve yumurta kabuklarını kemirerek beslenirler. Larvalar son dönemlerinde mercimeği delmeye başlayacaklardır. Bu dönemde artık mercimeklerin içini yemeye başlarlar. Kurtlara karşı koruyucu ilaç uygulamaları tercih edilmektedir.
Mercimekte hortumlu böceği de zararlılar arasında gösterilir. Ergin ve larva dönemlerinde mercimeklere zarar verirler. Ergin böcekler bitkinin ilk gelişme döneminde çok büyük zararlar verebilmektedir. Yaprakları kemirirler ve bazı zamanlarda yaprakları tamamen oyarlar. Larva böcekler ise bitkinin köklerini hedef alırlar. Bu böceklerin istila ettiği bitkilerde zayıf gelişme ve solma problemleri görülmektedir. Bazı durumlarda bitki tamamen kuruyabilir.
Tüm hastalık ve zararlılara karşı ilaç önlemleri alınırken ilaçların güvenilir adreslerden alınması şarttır. Aksi halde tüm verimi ciddi seviyede düşürebilecek olan hatalar yapılabilir.
Hasat zamanı geldiğinde danedeki nem oranının olabildiğince düşük seviyelerde olması istenmektedir. En uygun hasat zamanı bitkinin sarardığı ancak tam anlamıyla kurumadığı dönemdir. Genelde bu dönem Mayıs sonuna tekabül eder. Fakat ekimin yapıldığı bölge ve mercimek çeşidine göre değişiklikler söz konusu olmaktadır.
Hasatta gecikme yalanırsa meyveler dökülmeye başlar. Bu durum direkt olarak üründe kayıp anlamı taşımaktadır. Hasadın gecikmesi sebebiyle yaşanan ürün kayıpları bazı durumlarda %50 sevisine kadar ulaşabilir.
Mercimek biçerdöver, tırpan ve çayır biçme makinesi ile hasat edilmektedir. Bu yöntemlerin tamamında tarlanın düz ve taşsız olması istenir. Mercimek ekim işleminden sonra merdane geçirilirse toprak düz bir yapıya kavuşur.
Biçerdöverle hasatta 3 sıra birleştirilip kurutulmaya alınır. 7-10 gün süreyle bitkinin kurutulması gerekli olacaktır. Sonrasında harmanın yapılacağı alana götürülüp harman edilir. Ardından temizlenip çuvallanma işlemleri gerçekleşecektir.
Çuvallanan ürünler hemen satışa sunulabilir. Eğer satış işlemi hemen gerçekleşmeyecekse baklagillerin depolanmasına uygun olarak tasarlanana alanlara götürülüp burada depolanması gerekli olacaktır.
Mercimek yetiştiriciliği için bahsettiğimiz işlemlerin tamamı kusursuz bir şekilde uygulanırsa kuru koşullarda 120-150 kg/da, sulu koşullarda 200 kg/da ürün elde edilmektedir.