Mandalina ülkemizdeki birçok insanın en sevdiği meyve olarak gösterdiği bir turunçgil. Tüketilmesi son derece zevkli olan mandalina lezzeti ile de bizleri memnun etmeyi başarıyor. İnsanların her zaman mandalinaya talebinin olması ve ülkemizin bazı bölgelerinde hakim olan iklimin mandalina yetiştiriciliği için uygun olması ticari açıdan da bu meyveyi değerli kılmaktadır.
Türkiye’de gerçekleştirilen turunçgil üretiminin %25’i mandalinadır. Ağaçları yıl boyunca yaprak dökmeyen ve yeşil kalan mandalina düşük sıcaklıklara karşı en dayanıklı turunçgil olarak gösterilebilir. Ancak meyvesi özelinde konuşmak gerekirse bu dayanıklılıktan bahsetmek zordur. Diğer turunçgillere göre meyvesi en dayanıksız olan üründür. Meyveleri dayanıksız bir yapıda olsa da doğru bir şekilde yetiştirildiği takdirde iyi seviyede verim almak mümkündür.
Bahçe tesisinin düşünüldüğü yerlerde toprak derinliğinin en az 1,5-2 metre seviyesinde olması gerekmektedir. Toprak havalanabilir bir yapıda değilse mandalinanın yetiştirilmesi mümkün olmaz. Bitkilerin kökleri yüksek miktarda oksijen istemektedir. Aynı zamanda havasızlığa karşı hassasiyetleri de çok üst düzeydedir.
Mandalinanın toprak isteği drenajı iyi, hafif yapıda olan, havalanmasında sorun olmayan, kumlu ve tınlı yapıdaki topraklardır. Mandalinalar taban suyu yüksek olan arazileri beğenmezler. İyi bir drenaj olmazsa olmazdır. Taban suyunun 1,5-2 metrenin altında seyretmesi şarttır. Topraktaki pH düzeyi her zaman 5,5-6 aralığında kalmalıdır. Dikim işlemi yapılmadan önce 1,2 metreye kadar toprak numunesi alınması ve analiz yapılması gereklidir.
Turunçgil denildiği anda hemen akıllara sıcak iklimler gelir. Kesinlikle sıcak iklimlerde yetiştirilmesi gereken mandalina sıcaklıkların -3 °C altına düştüğü durumlarda zarar görmeye başlar. Çok soğuk havalara bağlı olarak donup ölebilirler. -10 °C ağaçların ölmesi için yeterli bir seviyedir. Her ne kadar sıcak havaları seviyor olsa da 45 °C üzerine de dayanamamaktadır.
Sıcaklıklar 12-13 °C seviyesine geldiğinde mandalinaların gelişimi başlamaktadır. Yaz aylarında sıcaklıklar 25-31 °C arasına geldiğinde ise mandalinalar olabilecek en iyi şekilde gelişecektir. Ülkemizin Ege ve Akdeniz kıyıları bu iklim şartlarını sunan alanlardır. Mandalina yetiştiriciliği de bu iklim ihtiyacından dolayı bu bölgelerinde gerçekleşmektedir.
Mandalinaların yetiştirilmesi aşamasında anaç üzerine aşılama yöntemi oldukça popülerdir. Uygun bir anaç bulunduğunda rahatlıkla mandalina yetiştiriciliği yapılabilir. Anaç seçiminde doğru ürünlerin tercih edildiğinden emin olunması gerekecektir. Anaçların barındırması gereken özellikler maddeler halinde açıklanabilir.
• Hastalık ve zararlılarla verilen savaşa dayanabilen anaçlar olmalıdır.
• Bölgedeki toprak özelliklerine uygun bir anaç olması gerekir.
• İklim şartlarına dayanması şarttır. Özellikle havaların soğumaya başladığı dönemlerde ölmemesi ve yaşamına devam edebilmesi önemlidir.
• Anaçların meyveleri çok çekirdekli bir yapıda olmak zorundadır.
• Tercih edilen anaçların tohumunda poliembriyoni miktarı yüksek olmalıdır.
• Anaç ile kalem uyumu kusursuz olmalıdır.
Mandalina yetiştiriciliği yapılırken rüzgârlı alanlardan her zaman kaçınılması gerekmektedir. Toprağın verimi her zaman yüksek olmalıdır. Drenajı iyi olmalı ve taban suyu seviyesi 1,5 metrenin altında kalmalıdır. Sulama önemli bir aşamadır ve sulama için yeterli suyun ve gerekli düzeneğin bulunması gerekmektedir. Sıklıkla don problemi yaşanan bölgelerde bahçe tesisi kurulmasından kaçınılmalıdır.
Tercih edilen bahçedeki nem oranının yüksek olması gerekmektedir. Eğer nem miktarı yeterli olmazsa sıcaklıkların maksimum seviyelere ulaştığı Haziran ve Temmuz aylarında meyvelerde kuruma ve dökülme problemleri görülmektedir. Nem seviyesi istenen düzeyde olursa mandalinalarda kalite daha yüksek seviyelerde olmaktadır. Meyveler çok daha lezzetli ve sulu bir yapıda olur. Ebat olarak da istenen seviyelere ulaşabilmektedir.
Mandalinada farklı dikim metotları söz konusu olmaktadır. Dikim işlemleri kare, üçgen ya da dikdörtgen şekilde yapılabilir. Mandalinanın dikim aralığı çeşidine göre belirlenmektedir. Genel olarak önerilen dikim aralığı 3x4, 4x6 ve 5x5 şeklindedir. Fidanların dikimi yapılmanda önce 60x60 ebatlarında bir çukur açılması gerekmektedir. 40-50 cm derinlikteki çukurlara dikim tahtası kullanılarak mandalinalar dikilir.
Mandalina ağaçları yetiştirilirken kesinlikle gübre kullanılması gerekmektedir. Dikim çukurlarının içerisine ortalama 8-10 kg. gübre konması uygun görülür. Gübre eklenmesinin arından fidanlar dikilir ve sonrasında 30-40 litre aralığında can suyu verilmesi gerekir. Verilen can suyu mandalinanın ihtiyacını çok iyi bir şekilde karşılar. Ancak 10 gün arayla sulama yapılmasına devam edilmelidir.
Türkiye için dikim dönemi Şubat ayının ortasında başlar ve Nisan ayının son günlerinde son bulur. Mandalina fidanlarının dikim işleminden önce budanması gereklidir. Fidanın dikiminin ardından dengeli bir şekilde taç oluşumu için 60 cm’de tepe kesimi işlemi yapılır. Her zaman aşı noktasıyla kesim yeri arasında 5-6 cm. mesafe olması gerekmektedir.
Fidan gövdelerinin güneşten korunması için kâğıtla, bezle kaplanması gerekmektedir. Alternatif olarak kireç ya da tutkallı saman ile kaplanması da tercih edilebilir. Fidanlar büyümeye başladığında hangi yöntem kullanılmış olursa olsun bu yöntem bırakılarak kireçle boyanmaya başlanması gerekir. Bu işlemler düzgün bir şekilde yapılırsa mandalina yetiştiriciliği çok daha iyi düzeyde kazanç sağlayacaktır.
Mandalina yetiştiriciliğinde sulama işlemleri son derece önemlidir. Eğer mandalinalar yeteri kadar su alamazlarsa verim beklenmesi anlamsızdır. Henüz mandalinalar fide dönemindeyken sulanmaya başlanır. Mandalina fideleri yetişkin bir ağaç olduğunda sulama işlemi artarak devam eder. Sulama işlemleri doğru bir şekilde yapılırsa fidanların solması rahatlıkla engellenir.
Mandalina yetiştiriciliğinde fidanlar için 8-12 litre kadar sulama yapılması gerekmektedir. Fidanlar orta büyüklükteki ağaçlara dönüştüğünde ise kullanılması gereken su miktar 40-60 litre seviyesinde olmaktadır. Mandalina ağacı yetişkinlik dönemindeyken 100-200 litre arasında su ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Sulama işleminin salma şeklinde yapılmaması gerekir. Damla sulama yöntemi en doğru tercih olacaktır.
Mandalina turunçgil ailesinde en düşük seviyede gübre ihtiyacı olan meyvedir. Ancak yine de gübreleme işlemlerinin belirlenen seviyelerde yapılması gerekir. Yapılan gübreleme işlemi ağaç üzerinde her zaman olumlu etkiler ortaya çıkaracaktır. Ağacın gerek duyduğu besinleri alabilmesi için gübreleme işlemi topraktan yapılabildiği gibi yapraklardan da gerçekleştirilebilir.
Mandalina gübreleme işlemi yapılırken her zaman azotlu gübreler kullanılmaktadır. Gübrelerin içerisinde azotun yanı sıra fosfor ve potasyum bulunması gerekir. Gübreleme işlemine başlanmadan önce toprak analizlerinin yapılması ve toprağın mevcut durumunun belirlenmesi gerekir. Sonrasında gübrelemenin hangi miktarda yapılacağı belirlenmiş olur ve buna göre uygulamalarına başlanır.
Gübrelerin uygulanma şekilleri ve dönemleri de farklıdır. İlk olarak fosfor ve potasyum içeren gübreler ağaçlara verilir. Çiftlik gübresi ile birlikte verilen fosfor ve potasyum içeren gübreler kış ayları gelmeden ağaçların taç iz düşümüne uygulanmaktadır. Bu bölgedeler 15-20 cm. derinlikte çukurlar açılır ve gübre bu çukurlara salınır. Gübre bırakıldıktan sonra üstünün kapatılması gereklidir.
Azotlu gübreler de ilkbaharın ilk günlerinde uygulanmaya başlar. Ancak tüm gerekli gübrenin tek seferde verilmemesi gerekmektedir. Toplamda gerekli olan azotlu gübre 2-3 eşit parçaya bölünerek verilir. Azotlu gübreler sulama işlemi sırasında verilmelidir. Toprak analizi sırasında toprağın yapısında kirece rastlanırsa bu durumda gübrenin içeriğinde değişikliklerin yapılması gerekli olur. Kireçli topraklar söz konusu ise içerisinde sülfat içeren gübrelerin verilmesi gereklidir.
Yıllık bakım işleri yapılan ve hasat dönemi beklenen mandalinaların hasada hazır olması için bazı şartları sağlaması gerekmektedir. Basit bir şekilde belirtilmesi gerekirse meyvenin ¾’ü mandalinanın kendine has rengini almışsa bu meyveler hasada hazırdır. Meyvedeki su miktarı, asit miktarı ve suda çözünebilen kuru madde miktarı mandalinanın hasat döneminin gelip gelmediğinin anlaşılması için bakılabilen etmenlerdir.
Eylül Ekim ayları mandalinanın hasat zamanı olarak gösterilir. Hasada hazır olan mandalina makas kullanılarak toplanmalıdır. Sap kısımlarının her zaman uzun bırakılması gerekmektedir. Hasat işleminin açık hava yapılması çok önemlidir. Hasat sırasındam meyvelerin ıslak olmaması gerekir. Eğer meyveler ıslanmışsa kuruması beklenir ve sonrasında hasat işlemi yapılır.