Havuç ülkemizin belirli bölgelerinde bolca üretilip tüketilen sebzeler arasında yer alır. Türkiye havucun anavatanı olarak gösterilebilir. Havuç yetiştiriciliği ülkemizde uzun süredir yapıldığı için çiftçiler artık bu sebzeyi çok iyi tanırlar ve üretimde yüksek verim alınır.
Ülkemizde yıllık havuç üretimi 250.000 tonun üzerindedir. Bu da ülke ekonomisinde ne kadar önemli bir yere sahi olduğunu kanıtlar niteliktedir.
Havuç yetiştiriciliğinin gelişimi incelendiğinde en yüksek miktardaki üretimin Avrupa ülkelerinde olduğu görülmektedir. Ülkemizde havuç kış sebzesi olarak nitelendirilir. Ancak Avrupa’da yılın her döneminde kullanılan bir sebzedir.
Türkiye’de havucun konserve edilmesi çok yaygın bir durum değildir. İnsanlarımız yalnızca turşu hazırlarken havucu konserve etmeyi tercih ederler. Avrupa’da ise birçok farklı formda konserve haline getirilen havuç uzun süre kullanılabilmektedir.
Havuç üretiminin dünya üzerindeki ısı haritası incelendiğinde kuzey yarımkürede yoğunlaştığı gözlemlenmektedir. Bu bölgelerde üretilen havucun neredeyse tamamı turuncu renkte olur. Hindistan bu konuda bir istisnadır ve kırmızı havuç üretimi yapılır.
Farklı renklerde üretim imkânına sahip olan havuç turuncunun yanı sıra kırmızı, sarı, beyaz, mor ve siyah olarak karşımıza çıkabilir. Ülkemizde yalnızca turuncu renkte üretimi söz konusudur.
Havuç serin iklim sebzeleri arasında yer almaktadır. Çimlenme ve sonrasındaki erken dönemde soğuk havalara karşı dayanıklı olması nedeniyle serin bölgelerde erken ilkbahar aylarında, ılıman bölgelerimizde ise kış aylarında havuç yetiştiriciliği yapılabilmektedir.
Havuç yetiştiriciliğinde yağış ve nem son derece olumlu etkiler yaratmaktadır. Ne kadar olumlu olsa sürekli olarak yağışların devam etmesi üretimi zora sokar ve verim düşer. Havucun uzun gün bitkisi olarak nitelendirilmesi bu özelliğindendir.
Havuç yetiştiriciliği için uygun olan iklim şartlarına bakıldığında optimum sıcaklık değerinin 16-18 °C arasında olduğu görülür. Minimum sıcaklık değerinin 9 °C olması, maksimum sıcaklık değerinin ise 28 °C olması gerekir. Eğer havuçlar -5 °C ile -7 °C arasında yetiştirilmeye çalışılırsa donma sorunu ortaya çıkacaktır.
Sıcaklıklar havuçta renk oluşumunu etkileyen faktörlerden bir tanesidir. Üretim süreci soğuk ve yağışlı geçerse havuçlar daha açık bir renge kavuşacaktır. Sıcak dönemde daha koyu turuncu renkte havuçlar elde edilir. 10-15 °C sıcaklıklarda ortaya çıkan renk üreticiler için tatmin edici olmayacaktır.
Sıcaklıklar kök oluşumuna direkt olarak etki etmektedir. Yüksek sıcaklıklarda havuç boyu kısa kalır. Düşük sıcaklıklarda havuç türüne uygun seviyelerde boyu yakarlar ancak bu sefer de çap ve renk konusunda sorunlar yaşanmaya başlar. Havuçlar daha uzun ve açık renkli olacaktır.
Sıcaklıklar gibi yağışlar da fazla olduğunda havuçlarda olumsuzluklar görülmeye başlanacaktır. Ancak nem her zaman olumlu etkiler gösterir. Toprağın sahip olduğu nem oranı da havuç gelişimine etki eder. Bu etki sıcaklıkların etkisi aynı düzeyde olmaz. Kurak bölgelerde sıcaklıkların sürekli olarak yükselip alçalması havucu son derece olumsuz etkileyecektir.
Havuç yetiştiriciliği sıcak bölgelerde gerçekleştiriliyorsa ilkbahar aylarında havuçlar yeterli boya ulaşmadan generatif faza geçiş yapıp çiçeklenmeye başlarlar. Bu durumun yaşanmaması için sıcaklıkların 20 °C seviyesini aşmaması istenir.
İklim istekleri yönünden seçici olarak nitelendirilen havuç bu özelliğini toprakta da gösterir. Ülkemizin havucun anavatanı olarak gösterilmesinde topraklarımızın havuca uygun olmasının payı büyüktür. Toprağın genel yapısı, derinliği, içerisinde zararlıların bulunup bulunmadığı havucun gelişimini etkilemektedir.
Uygun beslenme ve bakım şartları sağlanırsa hafif bünyeli topraklarda havuç üretimi çok iyi verim verecektir. Bu tarz topraklarda kültürel işlemler son derece ekonomik ve kolay olduğu gibi elde edilen ürünün kalitesi de üst seviyede olur.
Havucun isteği derin bünyeli, besin maddeleri yönünden zengin, serin ve iyi işlenmiş bir topraktır. İmparator grubu havuçlar başta olmak üzere birçok havuç türü derin bünyeli, killi kumlu topraklarda başarıyla yetiştirilir.
Uygun çevre koşulları oluşursa killi topraklarda da üretilen havuçlar yüksek verime ulaşabilir. Ancak toprak killi toprakta yetiştiriliyorsa yıkama aşaması ciddi sorun çıkaracaktır. Bu sebeple de killi topraklarda yetiştirilen havuçlar konserve endüstrisinde kullanılmaktadır.
Taze olarak değerlendirilecek olan sofralık havuç üretiminde hafifi karakterli toprakların tercih edilmesi daha doğru bir karar olacaktır.
Toprağın pH değeri de havuç yetiştiriciliğinde önemli bir etmendir. Havuç yetiştiriciliği yapılacaksa toprağın pH değeri 6 ile 6.5 arasında değişim göstermelidir. Eğer pH değeri 5’in altında olursa havuç kesinlikle yetiştirilemez.
Havuç yetiştiriciliğinde toprağın sahip olduğu özellikler son derece önemli olduğundan yetiştirme yapılacak olan toprağın son derece iyi bir şekilde incelenmesi ve havuç yetiştirmeye uygun olup olmadığına bakılması gerekmektedir.
Toprak eğer ağır killiyse, özellikle nematod ve tel kurdu gibi toprak zararlıları toprağa bulaşmışsa havuç yetiştiriciliğinde bu topraklardan uzak durulması gerekmektedir. Bu tarz topraklar havuç için son derece yanlış topraklardır.
Havuç tohumlarının geç çimlenmesi sebebiyle yabancı otlar hızlı bir şekilde gelişir ve havucun gelişimini yavaşlatıp üzerini örterler. Bu durumda seyreltme ve çapalama işlemlerinin yapılması da zorlaşacaktır. Tarla seçiminde yabancı ot faktörüne her zaman önem verilmesi gerekmektedir.
Bütün bu etmenler dikkat edilerek havuç yetiştiriciliği yapılacak olan toprağın çok iyi bir şekilde işlenerek ekime hazır bir hale getirilmesi gerekmektedir. Havuç tohumlarının geç çimlenmesi ve küçük ebatlarda olması sebebiyle toprağın inceltilmesi, böylece tohumun toprakla temasının tam olarak sağlanması gerekmektedir.
Ekim işlemlerinde dikkatli bir şekilde inceltilerek ekime hazırlanan toprağa mibzer yardımıyla yapılmaktadır. Ekim derinliği 2-3 cm olmalıdır. Bir dekarlık alana havucun türüne bağlı olarak 600-800 gram arasında tohum atılmalıdır. Ekim işlemlerinde sıra arası mesafe olarak 25-30-40 cm’lik aralıklar verilmelidir. Sıra üzeri seyreltme mesafesi ise 5-12 cm. arasında değişiklik gösterir.
Havuç tohumu 10 °C üzerindeki sıcaklıklarda çimlenmektedir. Toprak sıcaklığı bu seviyenin altında kalmışsa çimlenme gerçekleşmez ve çimlenme süreci toprak bu sıcaklığa ulaşana kadar uzar. Havuç ekiminden sonra meydana gelebilen kaymak bağlama durumu da havucun çimlenmesini olumsuz yönde etkileyecektir.
Havuç tohumu zarar görmeden toprakta uzun süre kalabilmektedir. Uzun süre sağlıklı bir şekilde kalır ve şartlar ne zaman olgunlaşırsa o dönemde çimlenir. Çimlenme süresi bu şekilde uzarsa yabancı otlar çok yoğun miktarda olacaktır.
Yabancı otların çimlenme ve gelişimi olumsuz etkilemesinden dolayı ekim sonrası ile çimlenme arasında yabancı ot ilacı kullanmak gereklidir. Başarıyı arttıran bir etmen olarak gösterilebilir.
Çimlenme aşaması tamamlanıp havuçlar 2-3 hakiki yapraklı forma kavuştuktan sonra sıra üzerinde seyreltme işlemi yapılmalıdır. Havucun çeşit özelliğine bağlı olarak sıra üzeri mesafelerde ayarlamalar yapılır. Bu seyreltme dönemi içerisinde tarlada alıkonulacak olan bitkilerin köklerinin kesinlikle zarar görmemesi gerekmektedir.
Seyreltme işlemleri işçilik aşamasına önemli bir maddi yük yükler. Bunun önüne geçilmesi için ekim işlemlerinin pnömatik mibzerle, çimlenme gücü yüksek tohumla ve seyreltme sıklığında yapılması gereklidir. Bakımın seyreltme işlemlerinden sonraki aşaması ise kaba otların elle alınması, sulama ve mücadele işleridir.
Kışlık ve geç yetişen havuç çeşitlerinde uzun süre büyüme ve gelişme devam ettiğinden gübreleme işlemlerine çok dikkat edilmesi gerekir. Yazlık, küçük ve erkenci havuç çeşitlerinde gübreleme işlemleri nispeten daha kolay yapılır.
Havuç yetiştiriciliğinde gübreleme yapılırken azotun yanı sıra potasyum da önem arz eder. Bu iki element toprakta bulunursa verim ve kalite önemli ölçüde yükselecektir. Havuç nitrat formundaki azotu tercih etmektedir. Potasyumu ise depolama gücü ve şeker oranını arttırmak için kullanır.
Havuç çimlenme ve gençlik döneminde, gelişme dönemine göre tuza karşı daha hassas bir yapıda olur. Bu sebeple gübreler ekim işlemleri sırasında verilirse yanlış olacaktır. Gübreleme uygulaması bu şekilde yapılırsa çimlenme aşamasında aksaklıklar meydana gelecektir. Sıralarda ciddi boşluklar oluşur.
Havuç yetiştiriciliği sırasında her zaman organik gübrelerin kullanılması gerekmektedir. Özellikle erken dönemde, yoğun miktarda inorganik gübre kullanımından kaçınılması gerekir. Havuç taze ahır gübresinden hoşlanmamaktadır. Taze gübre kullanımı havucun renginde bozulmalara yol açmaktadır. Havucun rengi mavi kırmızı olarak nitelendirilen bir renge döner ve erken çiçeklenme sorunu görülür.
Toprakta tav sebebiyle gübreleme ekimden bir hafta öncesinde kadar yapılmamışsa gübre verilmeden ekim yapılması doğrudur. Gübreleme, çimlenme tamamlanıp bitkiler 2-3 yapraklı olduklarında gerçekleştirilir.
Dekara 8-10 kg. saf azot, 8-9 kg. fosfor ve 12-16 kg. potasyum içeren gübre kullanılmalıdır. Gübreleme işlemleri hesaplamalar yapıldıktan sonra, toprağın 10-15 cm. altına ve ekimden en az 2 hafta evvel yapılmalıdır. Azotun yarısı ekim öncesinde yapılan gübrelemede verilir. Kalan yarısı ise bitkiler 3-4 yapraklı formu yakaladıklarında verilir. Böylece yıkanma yoluyla yaşanan kayıplar azalır.
Düzenli bir şekilde yapılan sulama havuçta kök gelişiminin ilk ve ikinci dönemlerinde çok önemlidir. İlk dönemde yaşanan susuzluk havucun boyunun kısa kalmasına yol açarken ikinci dönemdeki susuzluk havucun yeterli seviyede kalınlaşamamasına sebep olur. Eğer sulama düzensiz bir şekilde yapılırsa bu durumda da havuç çatlar ve pazarlaması mümkün olmayan bir hale gelir.
Havuç yetiştiriciliğinde yaşanan bu sorunlar düşünüldüğünde sulama işlemlerinin ne kadar önemli olduğu rahatlıkla anlaşılabilir. Havuç yetiştiriciliğinde damlama ve yağmurlama teknikleri ile sulama işlemleri düzenli bir biçimde yapılarak kaliteli ürünler elde edilir.
Havuçlara çok ciddi zararlar veren hastalıklar Plasmopora, Rhizoctonia ve Botrytis olarak sıralanabilir. Havuç yetiştiriciliğinde sıklıkla karşılaşılan zararlılar ise Nematod, köstebek ve havuç sineğidir. Havuç üretimi sırasında bu zararlılara karşı kesinlikle önlem alınması gerekli olacaktır.
Havuç yetiştiriciliği sırasında münavebe işlemi de büyük önem taşır. Bu işlem için kullanılabilecek uygun ön bitkiler, zambakgiller, soğangiller, marul, domates ve hindibadır. Tahıllar, maydanozgiller ve fasulye ön bitki olarak seçilmemesi gereken bitkilerdir.
Havucun olgunluk dönemi çeşit özelliklerini kazanmaya başladığı tarihte başlar ve birkaç hafta sürmektedir. Havuç daha erken dönemde hasat edilirse cılız, açık renkli ve az şekerli olacaktır. Çiğ olarak değerlendirilecek olan havuçlarda hasat işlemlerinin kesinlikle erken dönemde yapılmaması gerekmektedir.
Havuçların olgunlaşma süreleri çeşidine göre değişiklik göstermektedir. Geç gelişen çeşitlerde 16-18 haftada hasat işlemleri yapılmalıdır. Nantes gibi orta düzeyde gelişim gösteren çeşitlerde hasat süresi 12 hafta olacaktır. Erkenci türlerde ise 8-10 haftalık sürede hasat işlemleri gerçekleştirilebilir.
Hasat işlemleri yetiştirme alanının genişliğine, havucun çeşidine ve pazarlanacak olan havucun miktarına göre elle ya da makineler yardımıyla yapılabilir. Sofralık havuçların birkaç tanesi demet yapılarak yapraklarıyla ya da söküldükten sonra yaprakları kesilerek torbalara konur ve bu şekilde satışa sunulur.
Havuçlar söküldükten sonra uzun süre kapalı kapların içerisinde kalırsa havuçta acılaşma problemi ile karşı karşıya kalınacaktır. Bu nedenle havuçların uzun süreli muhafaza durumu söz konusu olduğunda havucun ilk aşamada temizlenmesi ve sonrasında dere kumu içerisinde, serin bir ortamda muhafaza edilmesi gereklidir.
Muhafaza sıcaklıkları konusunda geniş bir aralık söz konusu olmaktadır. Sıcaklığın hiçbir zaman 0 °C altına düşmemesi gerekir. 3 °C ile 50 °C arası havucun depolanması için uygun olan sıcaklıklardır. Ancak genelde 20 °C seviyelerinde depolanması önerilmektedir.
Havuçlar söküldükten sonra muhafaza edilecekse hasat işleminin havucun tam olarak olgunlaşmasının ardından gerçekleşmesi gereklidir. Ayrıca olgunlaşmış olan havuçlar toplanırken havucun yaralanmamasına da özen gösterilmelidir. Makineler kullanılarak havuç hasadı yapılırsa havucun yaralanmaması biraz zor olacaktır.