Ülkemizin dünyadaki üretiminde başını çektiği ürünlerden birisi olan fındık, genel olarak karadeniz bölgesiyle simgeleşmiş bir yemiş olarak karşımıza çıkıyor. Huşgiller familyasının Corylus cinsini meydana getiren çalı ve ağaç türlerinin adı olan fındık; geniş kullanım yelpazesi, sağlığa faydası ve üretim verimliliği ile öne çıkıyor. Fındığı saran kadehciğin şekil ve yapısı fındık türlerinin ayrılmasında belirleyici rol oynamaktadır.
Ülkemizde bol miktarda üretilen fındığın çeşitli türleri bulunmaktadır. Genel olarak fındığın dış yapısından yola çıkılarak yapılan bu türlendirmeler üretim şeklinin belirlenmesi konusunda da belirleyici olmaktadır. Gelin bu fındık türlerinden bazılarına birlikte göz atalım.
Fındık tüketmenin vücuda faydaları say say bitmeyecek vaziyette. Besin değeri çok yüksek olan fındığın, buna bağlı olarak faydalarının çeşitliliği de bir hayli fazladır. Burada önemli bir husus, fındığın kavrulmuş halinden ziyade çiğ tüketiminin sağlığa daha yararlı olduğu konusu. Taze fındıkların, kavrulmuş fındıklara oranla daha fazla antioksidan içerdiği bilinmektedir. Gelin, fındığın başlıca faydalarına birlikte göz atalım.
Fındık üretimi ülkemizde uzun yıllardır yapılan bir üretim olduğundan dolayı ülkemizin en önemli ihraç maddelerinin başında gelmektedir. Çerez olarak tüketilmesinin yanında şekercilik ve pastacılıkta da kullanılan fındığın ekildiği bölgelerde erozyona engel olduğu da bilinen bir gerçektir. Bu kadar yararı ve faydası olan fındığın üretimi de aynı oranda dikkat ve özen gerektirmektedir.
Fındık yetiştiriciliği konusunda ilk dikkat edilmesi gereken husus, üretilecek fındık çeşitlerinin doğru seçilmesidir. Buna bağlı olarak çeşidin verimli olması, pazar değerinin yüksek olması, meyve tutumunun yüksek olması gibi öğeler fındık tarımı yapacak kişinin yararına olacaktır.
Fındık ağaçları toprak olarak, humuslu, hafif kumlu ve serin toprakları severler. Bununla birlikte fındık köklerinin meyilli arazilerde 80 santimetreye kadar ulaşabildiğini de belirtmeden geçmeyelim.
Tüm bunları ele aldığımızda, fındık bahçesinin dikimden önce iyi bir hazırlık süreci geçirmesi gerektiği ortaya çıkıyor. İlk kurulacak bahçede çok fazla fındık çeşitliliği bulundurulmaması gerekmektedir.
Toprağımızı ve bahçemizi hazırladıktan sonra amacınıza uygun kök sürgünlerini belirlemeniz bir diğer önemli püf nokta olarak karşımıza çıkıyor. Kök sürgünlerinde dikkat edilmesi gereken, hastalıksız ve iyi teşekküllü tohumlarının bulunmasıdır. Buna göre seçine kök sürgünlerinin, köklere zarar vermeden çıkarılması ve dikimden önce ‘dikim budaması’ uygulanmalıdır.
Dikim için en uygun zaman genellikle sonbahar zamanıdır. Bu noktada genel olarak tercih edilen metot, ocak dikim sistemi olarak bilinen metottur. Ocak dikim sistemine en uygun arazi şekli, genellikle düz arazilerdir. Dikim çukurları, dikimden bir ay kadar önce toprak derinliği olarak 60 santimetre derinlikte açılmalıdır.
Bir diğer dikim metotu, çift dikim sistemi olarak bilinmektedir. Bu metot daha çok meyilli arazilerde uygulanmaya müsaittir. Aralarındaki mesafe bakımından eşit olarak 40 santimetrelik çukurların açılmasının ardından her çukurun ortasına bir fidan dikilmesiyle gerçekleştirilir. Dikilen fidana ilk gelişme yılında fidanlara herhangi bir müdahale yapılmaz.
Kök sürgün temizliği de fındık yetiştiriciliğindeki dikkat edilecek önemli hususlardan bir tanesidir. Sürgünler sonbaharda ve mayıs sonu ile haziran başı arasında yılda en az iki kere çepinle temizlenmesi gerekmektedir.
Dikimde fidanlara şekil kazandırılması için budama yapılması büyük bir önem sağlamaktadır.
Fındıkların sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için doğru gübreleme yapılması mühimdir. Azotlu gübre, fosforlu gübre, potaslı gübre ve çiftlik gübresi gibi gübre çeşitlerinin kullanımı uygundur.
Fındıklar hasat olgunluğuna eriştiği zaman, hasattan önce bahçede genel ve iyi bir temizlik yapılmalıdır. Fındığın yağışlı iklimleri sevmesi, yağışlar nedeniyle bahçede dikenler ve yabancı otların oluşumunu hızlandırmaktadır. Bu sebepten dolayı hasattan önce bahçede iyi bir temizlik yapılmalıdır.
Fındıkta en doğru hasat şekli, silkme yoluyla yerden toplanması suretiyle yapılanıdır diyebiliriz. Ancak bazı bahçelerin buna uygun olmadığı gerçeğini göz önünde tutarsak, elle toplama işleminin de uygulanabilir olduğunu belirtebiliriz.
Fındıklar özenle toplandıktan sonra harman yerlerine getirilirler. Buralarda 2-3 gün boyunca kurumalarını sağlamak gerekmektedir. Fındıklar kuruduktan sonra ise vantilatör yardımıyla kum, toz ve topraktan temizlenmelidirler.
Bu işlemler tamamlandıktan sonra harman yerlerinden alınan fındıkların doğru şekilde depolanması oldukça önemlidir. Depo olarak kullanılacak olan yer serin, nemsiz ve havalandırılabilir olmalıdır. Bu şartlar sağlanırsa, fındık 1 yıla kadar bozulmadan korunmaya devam eder.
Tarımcıların karşılaştığı en büyük sorunlardan biri zararlılardır. Gelin birlikte fındık zararlılarına göz atalım.
Fındık Kurdu: Yetişkin fındık kurdunun genelde kül renginde olduğu bilinmektedir. İnce kabuklu ve tombul fındıklara daha çok yönelmektedir. Fındık kurduyla mücadele etkili mücadele etmek için bahçenin dikkatli bir şekilde sürekli çapalanması gerekmektedir. Bunun yanında kimyasal kullanımı da fındık kurduyla mücadelede önemli bir yer kaplamaktadır.
Fındık Kokarcası: Fındık kokarcaları kırmızı bacak uçları ve yeşilimsi renkleriyle ayırt edilebilmektedir. Yetişkin fındık kokarcalarının daha çok mart sonu ile nisan başı arasında ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Otlar üzerinde beslendikten sonra fındıklara geçerek mahsule zarar vermektedirler. Fındık kokarcası ile en etkili mücadele yöntemi kimyasal mücadeledir.
Fındık Kozalak Akarları: Bu zararlılar fındığın verimini önemli ölçüde etkileyen zararlılardır. Gözle görülmeleri neredeyse imkansızdır. Bitkiye uzun süreli yerleşen fındık kozalak akarlarının, fındıkları yıldan yıla oldukça zayıflattığı bir gerçektir. Kozalakların kış döneminde toplanması fındık kozalak akarları ile mücadelede etkin bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır