Enginar; yemekte, özel su hazırlamada, sirkede ve daha pek çok alanda kullanıma uygunluğuyla öne çıkan bir bitkidir. Papatyagiller ailesine ait olan ve mavi-mor renkli çiçekleriyle göze batan enginar genelde Akdeniz ve Güney Avrupa’da yetişir ve genelde 50 ile 150 santimetre arasında bir boya sahip olur. Dik gövdeleri ve kuvvetli boyunlarıyla dikkati çeken enginarların sağlık açısından faydaları oldukça fazladır.
Akıllarda yanında yer etmiş olsa da, enginarın sebzeden ziyade aslında bir bitki türü olduğu ve sağlık açısından çok yönlü yarar sağladığı bilinmelidir.. Lif, mineral ve vitamin deposu olan enginar, A, C, D, ve K vitaminleri yönünden de oldukça zengindir. Bunlarla birlikte besleyici özelliğiyle ön plana çıkan enginar, en çok yemeklerde kullanılmakla beraber doktorlar tarafından sürekli olarak tavsiye edilen tüketim ürünlerinin başında gelmektedir. Yemeğiyle beraber hapı, suyu, sirkesi ve çayı da yapılabilmektedir.
Sağlık açısından faydaları say say bitmeyen enginarı en doğru nasıl üreteceğimiz konusunda geldik şimdi de. Ülkemizde genellikle vejetatif yollarla üretilen enginarın çeşitli Avrupa ülkelerinde tohumla üretilen çeşitlerinin geliştirildiğini belirterek başlayalım. Enginar üretimimizde dikkat etmemiz gereken hususlardan ilki, iklim ihtiyaçlarına göre dikimlerin Ege ile Akdeniz bölgelerinde Ekim – Kasım arasında, Marmara’da ise Mart – Nisan arasında yapılmasına özen göstermek olacaktır. Ilıman havaları yakalayabilmek bu noktada büyük önem taşıyor. Birazdan detayıyla da belirteceğimiz gibi, enginar ılık havalardan hoşlanan bir bitki ve bulunduğunuz bölgenin iklim koşullarına göre bu şartı sağlamanız gerekiyor.
Enginar bitkilerinin en verimli şekilde yetişebilmesi ve enginar başının istenilen düzeyde ortaya çıkması için 9 aylık yetişme süresinin ardından 3 ay dinlenmeye bırakılmaları gerekmektedir.
Enginarın bir kış bitkisi olduğunu ve ılık havaları sevdiğini unutmamalıyız. Aşırı soğuk ve sıcaktan kötü etkilenir. 0 derecenin altındaki ve 20 derecenin üzerindeki havalar enginarın gelişimine engel olmakta, bitkinin telef olmasına sebebiyet verebilmektedir. Özellikle sıcak havada ürünün oldukça verimsiz şekilde yetiştiğinin altını çizmek gerekir. Kuraklık durumlarında ise enginar başı sertleşerek ürün kalitesinin düşmesine neden olur.
Enginar derin ve zengin topraklarda verimli yetişebilmektedir. Yapılan üretimin en sağlıklı şekilde sonuç verebilmesi için toprak kalitesine azami düzeyde dikkat edilmelidir. Bununla beraber toprak kumunun hafif olmasına dikkat edilmelidir. Hafif kumlu toprak bozuk üretimin yanında başların küçük kalmasına sebebiyet vererek faydasız bir sonuç sağlamaktadır. Ayrıca enginarın en sağlıklı şekilde yetiştirilmesi için, toprağın pH değerinin 6-6.5 olması gerekmektedir.
Enginar üretimi için dekar alana her yıl 1 ile 2 ton arasında yanmış hayvan gübresi verilmesi gerekmektedir. Azotlu gübre verileceği zaman, bu işlemin gübrenin üç parçaya bölünerek 15 – 20 gün aralıklarla gerçekleştirilmesi en sağlıklı sonucu doğuracaktır. Gübrelemeden sonra da toprak çapalanmaya devam etmelidir.
Dip sürgünleri de enginar üretiminde önem teşkil eden püf noktalardan biridir. Uyandırma suyunun verilmesini takiben 50 ile 60 arasında dip sürgünü verebilen enginarın bu dip sürgünleri sonbaharda toplanarak başka tarlalara dikilebilmektedir.
Enginar, yetiştirilmesi sürecinde fazla suyu tercih eden bir bitkidir. Az önce bahsettiğimiz şekilde sonbahar dönemine denk gelen yetiştirilme süreci bu su ihtiyacını genel olarak karşılamaktadır ve bu yüzden ekstra sulamada aşırılığa gerek kalmamaktadır.
Dikimlerin 60 ile 70 santimetre arasındaki mesafelerde yapılması gerekmektedir. Dikim sonrasında ivedilikle cansuyu verilmesi bir diğer önemi husus olarak karşımıza çıkmaktadır.
Enginarın, üreticinin isteğine, şartlarına ve elindekinin durumuna göre değişen; gönül rahatlığıyla uygulayabileceği birden fazla üretim metotu vardır. Bunlara birlikte göz atalım.
Enginarın başları yeterli iriliğe ulaştığında, hasat zamanının geldiğini anlamamız gerekir. Genellikle bu süre 1-3 ay arasında değişmektedir. Önce ilk filizlerin hasatlanmasıyla başlayan süreç, ikinci ve üçüncü filizler için de onların yeterli iriliğe ulaşmalarını takiben hasatlanmalarıyla devam eder. Başların 20 santim kadar altından, keskin bir bıçakla hasat edilen enginarların mümkünse düzgünce kesilerek muhafaza edilmeleri hasadın verimliliğine katkı sağlayacaktır.
Bununla birlikte, yıllık enginarların mevsimleri süresince otuz kere hasatlanabildikleri bilinmektedir.
Tarımcılığın her alanında olduğu gibi, enginar üretiminde de bitki zararlıları tarımcının başını ağrıtan olgulardan bir tanesidir. Bu zararlılarla başa çıkabilmek için sağlanması gereken birinci şart, onları iyice tanımaktır. Gelin birlikte, tarlamıza, bahçemize ve enginarlarımıza zarar verme potansiyelini taşıyan enginar zararlılarından başlıcalarına biraz göz atalım.
Zararlılar kadar, virüs ve bakterilerin sebep olduğu hastalıklar da ekinlerimizi sürekli olarak tehdit eder. Enginar hastalıklarından başlıcalarına göz atalım.
Sağlıklı enginarlar yetiştirmek istiyorsanız her detayı sağlıklı ve doğru ürünlerden seçmelisiniz. Kullanılması gereken kaliteli gübre ile sizde sağlıklı ve besleyici enginarlar yetiştirebilirsiniz.