Elma yetiştiriciliği ülkemizde en sık yapılan tarımsal faaliyetlerden biridir. Elmanın faydası ve lezzeti düşünüldüğünde tüketim oranı oldukça yüksektir. Durum böyle olunca elma yetiştiricileri her yıl 2.5 milyon ton üretim gerçekleştirmektedir.
Bu ürün soğuk ılıman meyvesidir ve genelde Akdeniz Bölgesi’nin yüksek yerlerinde yetişmektedir. Işığın yüksek yoğunlukta olması ise meyvenin renk oluşumunda önemli bir yere sahiptir.
Elmanın en çok gereksinim duyduğu şey soğuklama gereksinimi yani kış dinlenmesidir. Bu yüzden yetiştirilme zamanı ve yetiştirme aşamaları büyük bir özen gerektirmektedir. Soğuğa dayanımı ise fazla olmalıdır. Dayanım gücü ilkbahar mevsiminde azalan elmada, yeterli düzeyde soğuklama gerçekleşmediğinde çiçeklerin bir bölümü ölebilmektedir. Durum böyle olunca çiçeklerin açılması ne yazık ki geç ve düzensiz gerçekleşecektir.
Elma yetiştiriciliğinde en önemli detaylardan biri kuşkusuz topraktır. Toprağın kireçli, humuslu ve tınlı kumlu olması gerekmektedir. Yeteri derecede nemli olması da bazı gerekliliklerin başında gelmektedir. Bodur anaç bu meyve türlerinde en sık kullanılanlardandır. Elma genelde bodur ağaçlarda yetişir ve bu ağaçlar son derece üstün bir kök gücüne sahiptir.
Yarı bodur spur tipi ağaçlarda yetişen elma, sadece besin olarak değil farklı alanlarda da kullanılmaktadır. Bu yüzden elma yetiştiricileri her geçen yıl daha da çok üretim gerçekleştirmektedir. Elma yetiştirmek zahmetli ve dikkat gerektiren bir iştir. Meyve türleri arasında nitelendirilen bu gıdalar, ülkemizde sıklıkla tüketildiği için üretim oranı oldukça yüksektir.
Elma yetiştiriciliğinde yüksek yaz sıcaklığından uzak durulması gerekmektedir. Bu durum meyve gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Yetiştiricelerin elma bahçesi kurarken çok fazla dikkat etmeleri ve hata yapmamaları gerekmektedir. Yer seçimi, zaman ve toprak en çok hassasiyet gerektiren konuların başında gelmektedir. Taban düzlüğü olan hafif meyilli araziler elma yetiştiriciliği için en uygun alandır. Bu şekilde olumsuz hava koşullarından etkilenmemesi kapsamında da ciddi bir hamle gerçekleştirilmiş olur.
Elma yetiştiriciliğinde meyve seyreltmesini de göz önünde bulundurmak gerekir. Yüksek oranda verim alabilmek için en gerekli koşullardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Dikim aralık ve mesafeleri ise çöğür anaçlarında meyve cinsine göre değişkenlik göstermektedir. Meyve kalitesi için bu durum da en önemli kriterlerin başında gelmektedir.
Toprak işlemesi, elmanın yetişmesi ve istenilen olgunluğa erişebilmesi için en çok önem arz eden konular arasında yer almaktadır. Bilinçli ve doğru bir şekilde ilerlemeyi gerektirir. Gövdede yer alan yan dallar arasındaki mesafe iyi belirlenmelidir. Gerekli düzeyde kesilerek daha kuvvetli hale getirilmelidir. Elma ağacının belirli bir ömrü olduğunu düşünürsek bahçe kurulumunun çok dikkatli yapılması gerektiğini belirtmek isteriz.
Her sene olduğu gibi son yıllarda da meyve yetiştiriciliği konusunda çeşitli yenilikler ve gelişimler ortaya çıkmaktadır. Özellikle hasat zamanında yetiştirilen meyveler, daha lezzetl, olgun ve kaliteli bir biçimde gelişmektedir. Üründen maksimum verimi almak istiyorsanız hasat zamanı, toprak işleme ve meyve toplama aşamalarını göz ardı etmemeniz gerekmektedir.
Elma yetiştiriciliğinde en çok dikkat edilen konulardan biri meyve etinin sertliğidir. Bununla birlikte meyvenin daldan kopma durumu ve meyve kabuğunun rengine de dikkat edilerek gerekli işlemlerin yapılması gerekmektedir.
Hasat zamanında elma yetiştirirken birçok detayın göz önünde bulundurulması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Özellikle yağışın olduğu havalarda kesinlikle hasat yapılmaması doğru bir hamle olacaktır. Meyveyi dalından koparma aşamasında işlem yavaşça yapılmalı ve dallara çarpmasından kaçınılmalıdır. Yavaşça kaba yerleştirilmeli ve kabın kesinlikle pürüzsüz bir yüzeye sahip olması gerekliliği unutulmamalıdır. Aksi halde meyve zarar görebilir.
Meyveler toplandıktan sonra konulduğu kap ve kasalar mutlaka gölgeye bırakılmalıdır. Çünkü elma, aşırı sıcak havadan hoşlanmaz. Bir meyvenin çürümesi demek aslında bir kasa meyvenin de zarar görmesi anlamına gelmektedir. Bu yüzden büyük bir titizlik ve hassasiyet odağında toplama işleminin gerçekleştirilmesi doğru bir hamle olacaktır.
Ülkemizde elma yetiştiriciliği oldukça yüksek bir orana sahiptir. Elma çeşitleri Türkiye’de 500 ün üzerinde bir rakamdadır. Rengine, elma etinin sertliğine, çokluğuna, tadına, aromasına ve sululuk miktarına göre değişkenlik göstermektedir. En çok yetiştirilen çeşidi ise Starking elmadır.
Elma üretiminin büyük çoğunluğu Niğde, Konya, Isparta, Antalya, Kayseri ve Karaman’dadır. Elma yetiştiriciliğinde ağacın ya da bahçesinin konumu çok önemlidir. Türkiye bu bakımdan çok zengin bir konuma sahiptir. Ağacın en üstünde yer alan ana dal yani lider dala, gerekli işlemler uygulanarak kuvvetlendirilir. Bu kapsamda tecrübeli kişilerin işlem gerçekleştirmesi doğru olacaktır.
Türkiye’de yetişen elmalar, meyve iriliklerine göre de değişkenlik göstermektedir. Bu değişkenliğin sebebini ortam koşulları, arazi koşulları, iklim ve toprak yapısı etkilemektedir. Elma yetiştiriciliği yönünden zengin olan ülkelerin başında Türkiye de gelmektedir. Bodur ağaçlarda yetiştirilen elmalar leziz ve et sertliği ile enfes aromaya sahiptir.. Özellikle elma yetiştiriciliği alanında sağlam bilgiye sahip olan ve işinde tecrübeli kişiler bu işi yaptığında maksimum verim alınmaktadır.
Elma lezzeti ve damakta bıraktığı tat ile en çok tüketilen meyvelerin başında gelmektedir. Tüm bu niteliklerinin yanı sıra sayılamayacak kadar çok faydaya sahip olmaktadır. Vücuda sağladığı yararla birlikte cilde de fazlasıyla iyi gelen bir doğal üründür. Cildi besleyerek yaşlanma zamanını geciktirir, daha sıkı ve sağlıklı bir görünüme ulaşmanızı destekler.
Bu yüzden çeşitli kozmetik malzemelerinde doğal bir ürün olan elma özüne yer verilmektedir. Vücut sağlığı açısından kan şekerini dengelemektedir. Aynı zamanda beyin ve sinir sistemine de olumlu yönde etki etmektedir. Hücre yapısını koruyarak olası hastalıkların önüne geçilmesini sağlamaktadır. Tüketim oranının bu denli yüksek olmasının nedenleri arasında bu tip faydalar yer almaktadır.
Elmanın dikim zamanı özellikle Ocak, Şubat ve Mart aylarıdır. Hasat zamanı gelip meyveler toplandıktan sonra tüketilmeye başlanmaktadır. Özellikle kalp hastalığı olanlar elma tüketmeye özen göstermelidir. Çünkü damar tıkanıklığı ve pıhtılaşma gibi sorunların önüne geçilmesini sağlamaktadır.
Kemik gelişimi için son derece değerli bir besin kaynağı olan meyve, olası eklem hastalıklarını önlemekte ve ağrılara iyi gelmektedir. Özellikle astım riskini de yüksek oranda azalmaktadır. Hamile bireyler elma tüketimini yeterli miktarda gerçekleştirdiği takdirde bebeklerinin astım hastası olma ihtimalini %50 azaltmış olacaktır.
Toksinlerin vücuttan atılmasını destekleyen elma, sunduğu birçok fayda ile herkesin tüketmesi gereken bir meyvedir. Durum böyle olunca elma yetiştiriciliğinin önemi her zaman artarak katlanacaktır. Elma yetiştiriciliği yapıyorsanız bu konu hakkında en ince detaylara dahi hassasiyet göstererek maksimum verimlilik elde edebilirsiniz. Oluşan mamülün lezzeti, aroması ve kalitesini çok daha üst düzeye çıkarabilirsiniz. Bodur ağaçlar meyveye büyük bir katkı sağladığı için en çok ağaca ve toprağa önem verilmesi gerekir.
Elmanın sağladığı faydalar ve lezzeti düşünüldüğünde tüketimini gerekli miktarda gerçekleştirmeniz sağlıklı bir seçim olacaktır.