Çimler, hayatımızın her döneminde ve her yerde karşılaştığımız; hem yağmur sonrası kokusuyla hem de alabildiğine yeşil rengiyle bizi mest eden bitkilerdir. Çim alan her ne kadar meyve, yaprak ya da çiçek vermese de insanların vazgeçemediği bitkilerdendir. Bu da sürekli olarak ekip biçmemize sebep olur.
Dünya üzerindeki milyarlarca bitki türünün yetiştiği dönemler ve yerler belirlidir. Fakat çimler dünyanın her yerinde ve her zaman yetişme eğiliminde oldukları için de sık sık tercih edilirler.
Düzenli olarak kullandığımız çim çeşitleri hepimizin gözüne aynı gelse de aslında oldukça çeşitlidir. Yeşillendirme çalışmalarında kullanılan çimler spor amaçlı, merhaba dekoratif amaçlı gibi farklı kategorilere ayrılırlar. Bu çimlerin hepsi ekim, sulama, biçilme gibi alanlarda farklı özellikler gösterirler. Günümüzde en çok kullanılan ve pek çok alt türü bulunan çim çeşidi festuca çimidir. Festucanın:
gibi türleri en çok bilinen ve kullanılan türlerdendir.
Çim köklerinin ve gövde kısımlarının her çeşide göre farklı özellikleri bulunur. Örneğin bazı türler sert iklim çimleridir. Sıfır dereceye kadar dayanabilirler. Bazı türler ise sıcak iklim çimidir. Oldukça yüksek sıcaklıklarda bile solmazlar.
Genel olarak çimlerin özelliklerine baktığımızda çok fazla su istemediklerini, biçilmeye ve üzerine basılmaya elverişli olduğunu görmemiz mümkündür.
Tarih süreci boyunca insanoğlunun çimlerin üzerinde büyük bir hakimiyet kurduğu bellidir. Toprak üzerinde kendiliğinden çıkmaya da elverişli olan çimlerin tohumlarını alan insan, rulo ve hazır çim şekillerinde bu bitkiyi şekillendirip istediği alanlarda kullanmıştır.
Öncelikle çim ekimi için yıl içinde belirli aylar bulunur. İlkbahar döneminde nisan-mayıs ola yeni çim ekim dönemi sonbaharda ise eylül-ekim ayını kapsar. Bu ayları dışında ekilen tohumlar ya aşırı sıcaktan ya da aşırı soğuktan tutmayacaktır.
Çim tohumunu alanda uzman bir marketten almak önemlidir. Çünkü bu tohumlar içerisinde belirli oranlarda karışımlar bulunmaktadır. Tohumu nereye ekeceğinize göre seçim yapmak için yardım almanız gerekir. Örneğin bir futbol sahasına ekeceğiniz çim tohumu ile evinizin arka bahçesine ekeceğiniz çim tohumu aynı değildir. Bunları göz önünde bulundurmalısınız. Ayrıca kaç metrekareye kaç tohum düşeceği hakkında bilgi almanız da gerekebilir.
Bitki uzmanları genellikle bir metrekarelik yere 60 gram kadar tohumun düşmesini uygun görürler. Çim alanın kendi içerisinde tutarlı olması ve büyüdüğünde düzgün görüntü oluşturması için eşit olarak dağıtılması önemlidir. Ayrıca çok olan ekim, çimin boğulmasına; az olan ekim de ilerleyen zamanlarda tekrar ekim yapmanıza sebep olur.
Dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta da ekimden sonra gereken silindir işlemidir.
Tohum ekiminden sonra belirli kalınlıkta toprak atmak gerekir. Toprağın içerisine ise gübre karıştırılmalıdır. Torf ve hayvan atıkları açısından zengin olan bu gübreleri Ufuk Tarım'da kolaylıkla bulabilirsiniz. 2 cm kalınlığında yapacağınız gübreleme sonrasında silindir yardımı ile toprağı düzleştirip sıkılaştırmanız gerektiğini unutmamalısınız.
Çim bakımı deyince akla gelen ilk hizmet gübrelemedir. Gübreleme işleminin doğru zamanda ve doğru şekilde yapılması çimlerin daha kaliteli olmasını sağlar.
Çimlerin kökleri saçak şeklindedir. Bu da topraktaki besinleri kolayca almasını sağlar. Hem makro hem de mikro gübreleri alan çim, hızlıca büyüyüp yeşillenecektir. Makro besin elementlerini oluşturan gübreler azot, potasyum, magnesyum, fosfor ve kalsiyum içeren gübrelerdir. Mikro besin elementlerinden oluşan gübrelerde ise demir, çinko bakır ve manganez bulunur. Makro gübreler, çim bitkisinin en çok ihtiyaç duyduğu besinleri içeren gübrelerdir. Çimin nereye ekileceğine göre gübre maddeleri değişiklik gösterse de genelde tüm besinler toprağa verilir.
Uygun gübreleme ve programı için çimlere toprak analizi yapmak gerekir. Çim tohumu ekilmeden önce analiz yapılır. 3 yılda bir kez de analizin tekrar edilmesi gerekir.
Azot, çime zarar verme ihtimali bulunan her türlü zararlı böcek ve hastalığa dayanımı sağlayan, kökün büyümesine vesile olan, çimin rengini ve sıklığını belirleyen besindir. Bu sebeple belirli aralıklarla toprağa verilmesi gerekir.
Çimlerin gübrelenme programı azotlu gübrelere göre ayarlanır. Çok ya da az verilmesi hem çimde hem de toprakta sorunlara yol açar. Yavaş salınımlı ve suda çözünen azotlu gübrelerin kullanılması uygundur.
Çim gübresi olarak azotlu gübrelerden sonra gelen ve oldukça önemli olan gübrelerden biri fosforlu gübrelerdir. Fosfor, bitkinin bölümlerinde enerji taşınımını sağlar. Bu da kök oluşumu, çimlenme, büyüme gibi hayati faaliyetlere olanak sağlar. Fosfor elementi toprakta hareketsizdir. Bu sebeple bitkiye nasıl uygulanacağı oldukça önemlidir. Amonyum fosfat, kükürtlü süper fosfat ve triple fosfat çim bitkisi için önemlidir.
Ozmatik basıncın dengelenmesi için genç çimlerin potasyum konusunda noksanlık yaşamaması gerekir. Kuraklık, basılıp ezilme, yüksek sıcaklık gibi durumlara karşı çimin dayanıklı olmasını sağlayan element potasyumdur. Bu sebeple potasyum verimine dikkat edilmesi gerekir.
Serin ve sert iklimi olan, kış aylarında olumsuz koşullara sahip olan yerlerdeki çim alanlarda potasyum gübresinin verilmesi oldukça önemlidir.
Magnezyum elementi çimin yeşil rengini alması ve büyümesi için önemli olan makro besinlerdendir. Ayrıca fosforun bitki içerisinde kullanımını da etkiler. Magnezyum eksikliğinde yapraklar fazlasıyla sararır. Özellikle futbol ve golf sahaları gibi kumlu sahalarda kullanılması önemlidir.
Çim bitkisinde klorofil sentezi için önemli ve gerekli olan demir, esasında pek çok besinin temelidir. Çim alanlarda eksikliği en çok görülen mikro besinlerdendir. Çimin rengini almasında direkt olarak etkilidir.