Alıç, gülgiller familyasına ait olan ve boyu yaklaşık 10 metreye ulaşabilen, pembe beyaz çiçekli ve dikenli bir ağaçtır. Alıcın diğer adı hawthorn’dur. Halk dilinde pek çok ismi vardır. En yaygın olanı ekşi muşmuladır. Halk dilindeki diğer isimleri; aluç, alınç,akdiken,edran, barut ağacı ve yemişendir. Hafif ekşi bir tada sahip olan alıç meyvesi oldukça güçlü antioksidan özelliğe sahip olmasıyla öne çıkar. Bu özelliği ile birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığı gibi aynı zamanda hastalıkları önlemek niyetiyle kullanılır. Alıç dünyada en çok Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da görülür. Türkiye’de de yetiştirilen alıç ağaçları için çoğunlukla dere kenarı tercih edilir. Kayalık yerler, Akdeniz bölgesinin dağlık alanları, çalılık yerler ve ormanlar da alıç yetiştirmek için ideal alanlardır.
Sonbahar başlangıcı olgunlaşmaya başlayan alıçlar kış sonuna kadar toplanabilir. Meyvelerinin olgunlaştığını sarıya dönük kırmızı renk alışından anlayabilirsiniz. Alıç yuvarlak şekli sebebi ile nadir de olsa süs bitkisi olarak kullanılabilir.
Alıç meyvesi kalbin doğal ilacıdır denirse abartılmış olunmaz. Kalp üzerinde saymakla bitmeyecek kadar çok faydası vardır. Bu yüzden kullanım alanlarına az denmesi imkansızdır. Alıç, kalp-damar sistemi fonksiyonlarının normal seyretmesine yardımcı olur. Kan damarlarının çeperlerini güçlendirerek kalpte kan ve oksijen akışını düzenler. Ritim bozukluğu, sinirsel kalp çarpıntıları gibi kalp hastalıklarının iyileşme sürecini hızlandırır. Kalp yetmezliği, ciddi enfeksiyon sonrası oluşan kalp kası hasarı gibi durumlarda oluşan hasarları giderir. Kalp krizi ve yüksek tansiyon sebebiyle meydana gelen damar sertliğini giderir. Göğüs ağrılarını da engeller.
Sadece kalp üzerinde değil başka organlar üzerinde de çok fazla olumlu etkisi vardır. İdrar söktürücü özelliği ve ishale karşı durdurucu etkisi sayesinde boşaltım sistemine faydası büyüktür. İshale karşı kullanımında dikkat edilmesi gereken nokta fazla kaçmaması gerektiğidir. Gereğinden fazla alıç kabız yapar. Kan akışını düzene sokması sonucu yüksek tansiyon sorununa büyük oranda çözüm bulur. Kan akışını düzenlemesi aynı zamanda beyin için de çok önemlidir. Beyin bu sayede çok daha sağlıklı çalışır ve hafıza güçlenmiş olur. Yine sinir sisteminin sağlıklı çalışmasında etki göstermesi stres ve uykusuzluğa karşı da son derece yararlı olması ve antidepresan olarak da kullanılmasından anlaşılabilir.
Alıç aynı zamanda metabolizmayı hızlandırdığı için yağ yakıcı özelliğe de sahiptir. Hazımsızlık ve mide sorunları için birebirdir. Kusmayı durdurur. Bağışıklığı güçlendirir. Tenyalara karşı son derece etkilidir.
Alıcın bunca faydası yanında az da olsa zararları da olabilir. Kalp ve damar rahatsızlığına sahip olan insanlar tüm faydalarına rağmen alıcı tüketip tüketmeme konusunu doktorlarına danışmalılar. Çünkü alıcın kalp üzerinde etkisi çok fazla. Aynı şekilde hamilelik dönemindeki kadınların da tüketmeden önce doktorlarına danışmaları gerekir.
Alıç meyve şeklinde doğrudan tüketilebilir. Kurutulup çay haline dönüştürülerek de tüketilebilir. Yapraklarından da çay yapılabilen alıcın bitkisel ilaçlarda sıklıkla kullanıldığı bilinir. Alıç, reçel ve marmelat olarak da kullanılabilir.
Ülkemizde değeri son yıllarda artan alıç, genellikle yabani şekilde yetiştiriliyor. Ekonomik olarak değerlenmeye başlamasıyla yetiştiriciliği de artmaya başladı.
Alıç fidanı, 3-10 metre boyutlara ulaşıp gelişerek alıç ağacına dönüşür. Alıç ağacı gri, kahverengi ve çatlaklı bir gövdeye sahiptir. Taze dalları tüylü ve yeşil, kahverengi renklerindedir. Kış aylarında yapraklarını döken alıçlar, nisan-haziran aylarında çiçeklenirken eylül- ekim aylarında meyveler olgunlaşmaya başlar. Meyveler genellikle kış aylarının ortasına kadar ağaçlarda kalırlar. Meyvelerin renkleri alıcın cinsine göre sarı, turuncu, kırmızı, siyahımsı veya mor olabilmektedir. Alıcın kullanım şekli ağaç kabuğu, meyve ve yapraklarının kurutulması şeklinde gerçekleşebilir.
1800 metreye kadar olan bölgelerde kendiliğinden yetişebilen alıç, genellikle yabani olsa da ormansızlaşan alanların ağaçlandırılmasında tercih edilen bir ağaç türüdür. İklim ve toprak isteği bakımından çok fazla seçici değildir. Kireçli ve su tutma kapasitesi yüksek olan topraklar alıcın yetişmesi için daha iyidir. Kurak ve karasal iklimde yetişebilir. Bu yüzden sadece yağmur sularıyla yetinebilir. Özellikle su istediği tek aşama gelişim aşamasıdır.
Alıç yetiştirmede en zorlu kısım tohumu çimlendirmektir. Sebebi çekirdeklerinin kabuğunun çok sert olmasıdır. Doğada kara tavuk kuşu sayesinde ayrılan alıç tohumlarının beşeri olarak ayrıştırılması için de kullanılan yöntemler vardır. Bu yöntemlerden ilki tohumların zımparalanmasıdır.
İkinci yöntem tohumların 6 aylık bir süre boyunca soğuk katlama yöntemi ile stratifikasyon işlemine tabii tutulmasıdır. Üçüncü yöntem ise tohuma gibberalik asit ile müdahale edilmesidir. Bu müdahale yöntemi ile çimlenme oranı artar. Alıç tohumlarının ekiminde beşli çizgi yöntemi kullanılması önerilir. Metrekare başına 100-200 gram arası tohum ekilebilir.
Çimlenen tohumlardan metrekare başına 50-100 arası fidan elde edilir. Bu fidanların dikimiyle de alıç yetiştiriciliği yapılabilir. Fidan dikiminde 1 yaşına gelmiş fidanların kullanılması en sağlıklı olandır.
Yağan yağmur suları bitki için yeterlidir. Bu bakımdan sulama adına ekstra bir çaba gerektirmeyen alıç için gübreleme konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar olabilir. Toprak iyi analiz edilmeli ve gübreleme ona göre yapılmalıdır.
Alıcın çiçeğinin hasadı tomurcuklanma döneminde yapılır. Meyve hasadı için ise meyvelerin tam olarak olgunlaşması gerekir.
Her bitkide olduğu gibi alıçta da hastalıklar ve zararlar olabilir. Böyle durumlarda pestisit kullanılması gerekebilir. Kullanılacak pestisitler mutlaka yetkili kişilerce reçete edilmiş ve tarım ve orman bakanlığınca onaylanmış olmalıdır.
Alıç ve alıç yetiştiriciliği hakkında daha fazla bilgi almak için sitemize göz gezdirebilir, aklınıza takılan sorular için bizimle iletişime geçebilirsiniz.